Haber Türk Yazarı Abdurrahman Yıldırım'ın Yazısı...

Son bir yıllık konut fiyat artışı ilk kez yüzde 100’ü geçti. Geçmişte olmuş mudur bilmiyoruz. Bildiğimiz konut fiyat verilerinin düzenli tutulduğu 2010 sonrasında böyle bir artışın olmadığıdır.

Merkez Bankası tarafından açıklanan Türkiye Konut Fiyatları mart ayında yüzde 9.3 daha arttı. Aralıktan beri artışlar yüzde 8-13 arasında gerçekleşiyor ki, çok yüksek.

Son 7 aylık konut fiyat artışı yüzde 74.7’yi buldu. Faiz indirimlerinin başlatıldığı eylülden bu yana geçen 7 ayda konut fiyatları yükselişte dolar kurunu dahi geride bıraktı.

Çünkü ortalama dolar kuru eylüldeki 8.51 liralık düzeyinden mart ayında 14.56’ya çıktı. Artış yüzde 71’i buldu.

Aynı dönemde euronun artışı yüzde 60’a vardı. Dolayısıyla sepet kur yüzde 65’lik yükselişle yüzde 74.6 artan konut fiyatlarının 10 puan gerisinde kaldı.

Bu durum bir hayli ilginç çünkü 7 aylık dönem aynı zamanda TL’nin devalüasyon boyutunda değer kaybettiği, döviz kurlarının sıçradığı bir dönem.

OYUN ALANI DEĞİŞTİ

Öyle anlaşılıyor ki, finansal piyasalara göre daha ağır hareket eden ve geriden gelen konut ve gayrimenkul piyasasında ilk kez çok hızlı ve şaşırtıcı hareketler meydana geliyor.

Negatif faizler, hızlı kur artışı ve sıçrayan enflasyon karşısında tetikte bekleyen çokmuş ki, hemen harekete geçmiş. Tıpkı dolar, altın ve diğer finansal ürünlerin alınıp satılmasında gibi konut ve gayrimenkul işlemleri aynı hızda yapılmış.

2022 yılının 4 ayında hem konut hem konut dışı gayrimenkul satışlarının tarihi yüksek düzeyine çıkması, fiyatların sert yükselmesi bu piyasadaki büyük canlılığı gösteriyor.

Bu açıdan denilebilir ki, şu ya da bu şekilde faizin pabucu dama atılırken, kur korumalı mevduat ile dövizin önü kesilirken, meydan tamamen gayrimenkule kaldı.

En büyük oyun burada kuruldu. Artık para bu piyasadan kazanılıyor. En büyük spekülasyonlar da, manipülasyonlar da gayrimenkul piyasasında dönüyor.

Bizim insanımız için yeter ki oyun alanı olsun. Finansal veya reel alanda olup olmaması fark etmiyor. Her yerde ve her koşulda oynamak isteyen geniş kesim vardır.

ANTALYA %140 İLE FİYAT ARTIŞI LİDERİ

Devalüasyonun üzerinde artan, döviz kurlarının önünde giden gayrimenkul fiyat artışları sadece reel nedenlerle açıklanamıyor.

Çünkü 7 aylık dönemde tüketici enflasyonu yüzde 47.8 düzeyinde arttı. 74.6’lık konut fiyat artışına karşılık enflasyon yüzde 47.8 ile geride kalıyor.

Konut fiyatları demek ki sadece maliyet kaynaklı değil, talep kaynaklı da yükselmiş.

Konut fiyatlarının hangi illerde daha çok arttığı da bize aynı şeyi söylüyor. 7 aylık dönemde en yüksek artış yüzde 92 ile Antalya’da gerçekleşti.

Isparta ve Burdur’u da içine alan TR 61 istatistik alt grubunun son bir yıllık fiyat artışı yüzde 139.6’yı buldu.

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı bu bölgeye rağbeti artırdı. Çünkü bu bölge her iki ülke vatandaşlarının tatil bölgesi. Antalya’da konut fiyatları son aylarda büyük bir ivme kazandı.

Nisan ayı verilerinde Antalya en çok yabancıya satışın yapılan il haline gelirken, ilk kez en çok konutun Rusya vatandaşlarına satıldığı dikkat çekti.

İSTANBUL’DA ARTIŞ %122

Yine bitişikteki tablodan izlenebileceği gibi son 7 ayda İstanbul yüzde 86.8’lik artışla konut fiyatlarının en çok arttığı ikinci il oldu. Yıllık artışta ise İstanbul yüzde 122 ile üçüncü sırada yer aldı.

Yıllık artışta yüzde 129.6 ile ikinci sırada gelen Muğla, Aydın, Denizli bölgesinin son 7 aylık primi yüzde 76.4 ile altıncı sıraya düştü.

Bu grubun fiyat artışı mart ayında hız kesti. Şubatta ise son bir yıllık yüzde 118.3 primiyle en çok yükselen bölgeydi.

Savaşın sürdüğü dikkate alınırsa Antalya’nın birinciliği devam edebilir.

SORUN MU, DEĞİL Mİ?

9 Mayıs’ta kamu bankalarının konut kredi faizi aylık yüzde 1.29’dan yüzde 0.99 ve 0.89’a indirildiğinin açıklanmasıyla konut fiyatlarının yeni bir sıçrama yaptığı tahmin edilebilir.

Çünkü kredi faizlerinin düşürülmesiyle bir gecede internet sitelerindeki satılık konut ilanları geri çekilip, fiyatları yüzde 10-30 arasında artırıldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati fiyat artışı yapan 64 bin ilan sahibini belirlediklerini söylemişti. Mayısın konut satışlarını haziranda, fiyat artışını ise temmuzda öğreneceğiz.

Yüksek enflasyon, yüksek cari açık, yüksek işsizlik devam ederken artık şiddetli bir konut ve gayrimenkul sorunu ile karşı karşıyayız.

Biz sorun diyoruz ama bakalım hükümet olayı nasıl tanımlayacak, bir sorun olarak görecek mi? Görürse çözümü piyasa koşullarında mı arayacak, yoksa piyasa dışı idari kararlarda mı?

Editör: TE Bilisim