Bu durumun adaletin sağlanmasını geciktirdiğine dikkat çeken Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Arslan,“Yaşadığımız ekonomik dalgalanmalar neticesinde kiracı ve mal sahiplerini mağdur etmeyecek bir çözüm bulunarak sosyal barışın sağlanması çok önemli.

Bu nedenle kira artışların son on iki ayın KFE(Konut Fiyat Endeksi) ortalamasının alınması veya (KFE+TÜFE)/2 şeklinde bir ara formül üretilmesi; yaşanılan ekonomik dalgalanma yükünün her iki tarafın eşit yüklenilmesi sonucunu doğuracaktır.” dedi.

Pandemi ve ardından Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle kırılganlaşan dünya ekonomisi, beklenin çok üzerinde yükselen enflasyon değerleri ile mücadele ediyor. Gayrimenkul de yüksek enflasyondan etkilenen sektörler arasında yer alırken, inşaat maliyetlerinin artmasıyla birlikte konut inşasında düşüş yaşanması, arz talep dengesini sarsmış durumda. Türkiye’nin çevresinde yaşanmakta olan savaşların etkisiyle gerçekleşen göçmen dalgaları da enflasyon ile birlikte bu dengeyi bozan etkenler arasında yer alıyor.

Gayrimenkul değerleri genelde enflasyon oranının üzerinde değişim gösteriyor

İçinde bulunduğumuz koşullarda kiracı ve mal sahibi arasındaki barışı korumanın güçleştiğini ifade eden Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Arslan, “Yeni kiralama işlemleri piyasa koşullarında kira sözleşmesi üzerinden ilerleniyor.

Ancak yenileme tarihi gelen eski olarak ifade edebileceğimiz kira sözleşmelerinde artışlar, Türk Borçlar Kanunun 344.maddesi gereği TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık TÜFE ortalaması üzerinden belirleniyor.

Örneğin 2022 Mart ayı kira artışı, son on iki ayın TÜFE ortalaması olan yüzde 25,98 oranında olmalı. Ama piyasa koşullarına bakıldığında gayrimenkul değerleri genelde enflasyon oranının üzerinde değişim gösteriyor” dedi.

Yaşanılan ekonomik dalgalanma yükünü her iki taraf eşit yüklenmeli

Kira artışına yönelik artan davaların mahkemelerin iş yükünü artırdığını belirten Arslan, “Bu durum adaletin sağlanmasını geciktiriyor. Yaşadığımız ekonomik dalgalanmalar neticesinde kiracı ve mal sahiplerini mağdur etmeyecek bir çözüm bulunarak sosyal barışın sağlanması çok önemli.

Bu nedenle kira artışların son on iki ayın KFE ortalamasının alınması veya (KFE+TÜFE)/2 şeklinde bir ara formül üretilmesi; yaşanılan ekonomik dalgalanma yükünün her iki tarafın eşit yüklenilmesi sonucunu doğuracaktır.” dedi.

Gayrimenkul değerlerindeki artış enflasyonun üzerinde seyrediyor

Konut Fiyat Endeksi verileri, gayrimenkul değer artışı konusunda genel eğilimi açıkça gösteriyor. Buna göre; konut nitelikli gayrimenkullerin ortalama değer artışı yıllık yüzde 86,50 (Ocak verilerine göre Şubat tahmini ) oranında olurken, yıllık enflasyon artış yüzde 54,44 oranında gerçekleşti.

Gayrimenkul değerlerindeki artış enflasyonun ise yüzde 59 oranında üzerinde yaşandığı görülüyor. Öte yandan, yıllık kira artışlarında son 12 ayın ortalama enflasyon (TÜFE) oranı esas alınıyor. Konut Fiyat Endeksine göre gayrimenkul değer artışı son on iki ayın ortalama artış oranı yüzde 44,77 oranında gerçekleşti. Kira artışlarında esas alınan son 12 ayın ortalama enflasyon (TÜFE) oranı enflasyon ortalaması ise yüzde 25,98 oldu.

Editör: TE Bilisim