Hürriyet'ten İsmail Sarı'nın haberine göre,  her geçen gün artan emlak ve kira fiyatları kiracıları mağdur etmeye devam ediyor.

Ev sahiplerinin yasa dışı 'ara zam' talebi ile muhatap olmak zorunda kalan yüz binlerce kiracı şimdi de 'evlerinin satılması tehdidi' ile karşı karşıya.

Bazı ev Sahipleri, eski kiracılarını çıkarabilmek için evlerini hülle yöntemi ile bir yakının üzerine devrediyor veya bunu yapacağını beyan ederek kiracının huzurunu kaçırıyor.

Ya Zam Yaparsın Ya Evi Satarım

'Hülle ile satış' baskısı altındaki kiracılardan birisi de İstanbul Kurtuluş'ta ikamet eden K.K.

11 ay önce oturduğu evi 3 bin 250 liraya kiraladığını anlatan K.K., "Kontrat dönemi yaklaşınca ev sahibim kirayı 7 bin liraya çıkarmak istedi. Yüzde 100'den fazla bu orana itiraz edince de evi satmakla tehdit etti. Ev satılınca tahliye etmek zorunda bırakılacağımı söyledi. Ne yapacağımı şaşırdım" dedi.

Ara Zam Yoksa Satacak

Benzer bir mağduriyeti de Küçükçekmece'de ikamet eden Ş.Ç. yaşadı. Üç yıldır oturduğu ve 2 bin 800 lira kira verdiği dairesi için ev sahibinin 'bin lira' ara zam talep ettiğini anlatan Ş.Ç. "Sene bitmeden zam istedi. Veremeyeceğimi söylediğimde ise evi satacağını beyan etti. Satarsa satsın. Evden çıkmayacağım. Yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım" diye konuştu.

Evin Satılması Kiracının Çıkacağı Anlamına mı Geliyor?

Peki ev sahiplerinin "Kiracısını çıkarabilmek için evi satması" yeter mi? Uzmanlara göre: Hayır. Ev satılsa dahi en az altı ay oturum hakkı olduğunu hatırlatan İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa dikkat çeken uyarılarda bulundu.

"Son zamanlarda artan kira fiyatları nedeniyle bazı ev sahiplerinin bu şekilde davrandıklarını duyduk ama burada da zaten yasa çok net.

Kiracı içindeyken mal sahibinin evi satması ya da başka birine devretmesinde evin yeni sahibi ile kiracı, eski kontrat çerçevesinde yasal olan ‘kira ilişkisini’ korumaya devam eder" diyen Aşa şunları söyledi:

Yeni ev sahibiyle tekrardan bir kontrat yapılmasına ihtiyaç duyulmaz. Fakat yeni ev sahibinin hesap numarası ile tapunun onda olduğuna dair belgeyi bildirmesi gerekiyor. Özetle ev satıldı diye kiracının evi hemen boşaltma zorunluluğu bulunmuyor.

Kiracıya Tebliğ Yapılması Şart

Zaten kiracı içinde evi satın alan yeni mal sahibi, tapu devir tarihinden itibaren bir ay içinde kiracının eline geçecek şekilde ihtarname göndermek zorunda. Hatta burası çok önemli…

İhtar, tapu devir tarihinden itibaren de bir ay içinde yine kiracıya tebliğ edilmek zorunda. Bu ihtarda altı ay içinde ya da daha önce yapılan kira sözleşmesinin bitimi tarihi neyse o zamanda evin tahliye edilmesi istenir.

6 Ay İçinde Tahliye Edilmezse

Ama diyelim altı ay geçti sözleşme süresi bitti ve kiracı evi tahliye etmek istemedi. O zaman da mal sahibinin tahliye davası açma hakkı doğar. Bu dava bir yılı aşan bir süre devam edebilir.

Fakat dava oldu diye kiracının sorumlulukları değişmez. Kiracı yasal artış oranlarını yaparak düzenli kira ödemek zorundadır.

Depozito Yeni Ev Sahibine Geçer

Aslında burada depozitoda da kriz ortaya çıkabiliyor. Örneğin kira sözleşmesi devam eden ev satıldı diyelim.

Depozitonun kimde kalacağı konusunda eski ve yeni ev sahibi arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkarabilir.

Sözleşmesi devam eden evin satılması halinde, yeni mal sahibi sözleşmenin en güncel tarafı oluyor.

Bu durumda eski ev sahibi kendisinde bulunan depozito bedelini yeni ev sahibine vermekle yükümlü oluyor. Bu noktada çok bilgi sahibi olunmadığı için tartışmalar yaşanabiliyor.

Önemli Olan Niyet

İstanbul genelinde birçok olayın yaşadığını belirten Emlak Yatırım Uzmanı Serkan Yazıcı ise mümkünse ‘anlaşma’ yolunun seçilmesi gerektiğine işaret etti.

Yazıcı, "Burada asıl olan niyet. Evet birçok fırsatçı ev sahibi kirayı artırmak için hülle ile satış yapıyor ancak gerçekten mağdur olan ev sahipleri de var.

Ev sahibinden bıkıp, varını yoğunu satarak ev alan birçok kişi de mevcut kiracıyı çıkaramadığı için mağdur oluyor. Ben sattığım evlerdeki kiracılar ile anlaşmaya varıyorum. 

Altı ay olan yasal süreci bekletiyor gerekirse son birkaç ayın kirasını bile aldırmıyorum. Karşılıklı iyi niyet üzerine anlaşma sağlanınca kimse mağdur olmuyor.

Ama bu kötü niyetli ev sahiplerinin olmaması anlamına da gelmiyor. Kiracılar da ev sahipleri de yasal haklarını aramalı" dedi.

 Evin Satış Devir Bedeli Ne Kadar?

Yasa gereği bir evin beyan edilen satış fiyatının binde 4'ü vergi olarak alınıyor. Buna ek olarak 685 lira da tapu harcı tahsil ediliyor. Örneğin; bir milyon lira değerinde bir evin satış yani bir başkasına devir maliyeti 40 bin 685 lira.

Yani oturduğunuz evin değeri bir milyon lira ise hülle ile satış şeklinde de olsa ev sahibinin sizi çıkarmak için bir başkasının üzerine evini devretmeye çalışmasının bedeli en az 40 bin 685 lira. Bu rakam evin fiyatı arttıkça aynı oranda artıyor.

Hülle ile Satış İspatlanırsa

Kiracıların; oturdukları evden hülle ile satış yöntemi yüzünden ayrıldıklarını ispat etmeleri halinde ise 'hülleci' ev sahipleri çok ciddi maddi tazminat cezaları ile karşı karşıya kalabilir.

Hukukçulara göre mağdur olan kiracıların bu durumu ispatlamaları üzerine ilgili yasa maddeleriyle ev sahipleri 'taşınma masrafı' 'yeni ev masrafı farkı' gibi on binlerce lira ceza ile karşı karşıya kalabilirler.

Ev sahibi ile kiracı arasında benzer bir davanın avukatlığını yapan Avukat Sıdıka Şahinler de kiracılar için Altın değerinde uyarılarda bulundu.

 Kiracıların yasal haklarını ve 'ne yapmaları gerektiğini' madde madde anlatan Şahinler şu uyarılarda bulundu:

Taşınmazın edinilmesi; satım, trampa, bağışlama yahut mahkeme kararı, cebri icra, miras, mirasın paylaşılması, kooperatif ortaklığına kabul, şirkete sermaye olarak konulan taşınmazın şirket tarafından kazanımı gibi yollarla gerçekleşebilir.

Son yıllarda kiracının yasa ile yüksek koruma altına alınmış olmasının yanında mevcut ekonomik durumun da gün geçtikçe kötüye gitmesi karşısında ev sahipleri kira bedelini artırmayı hukuken başaramamakta, kiracının tahliyesine sebep olacak hukuki bir neden de bulamadıklarında muvazaa ile tahliye neticesine ulaşmaya çalışmaktadırlar.

Hülle ile Satış Nasıl Yapılır?

Muvazaa, bir hukuki ilişkinin taraflarının üçüncü kişileri aldatmak yahut zarara uğratmak için gerçek iradelerine uymayan ve kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda yaptıkları gizli anlaşmadır.

Taşınmaz malikleri çoğu zaman yakınları veya çok güvendikleri bir üçüncü şahıs ile anlaşarak taşınmaz satışı yapmış gibi göstererek tapuda taşınmazı devretmektedirler. Yeni malikin ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi hususu 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 351. Maddesinde düzenlenmiştir.

Kiralananı sonradan edinen kişi onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen kişi dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı bir dava yoluyla da kullanabilir.

Yargıtay'ın emsal kararlarını hatırlatan Şahinler tüm kiracıları yasal haklarını aramaya davet etti.

Editör: TE Bilisim