Yeni Akit'ten Abdurrahman Dilipak'ın Yazısı...

Dubai’deki 2005, Paris’teki 2004, 2008-2012 arası ABD’de de emlak krizi yaşanmıştı. 

Konut fiyatları inişe geçince birdenbire subprime mortgage (yüksek risk ve yüksek faizli kredi) krizi ile kredi piyasası çökmüş, kredi faizlerini ödeyemeyen düşük gelirli ailelerinin iflas etmelerine ve konutlarının haczedilerek el konmasına sebeb olmuştu. 

Bir müteahhidle konuşuyorum, şu anda inşaat girdileri 3 - 5 kat artmış.

Uzmanlar “Fiyatlarda yüzde 40’a kadar ani artış hareketleri beklemiyorduk ama bu sınır çoktan aşıldı” diyor.

Piyasa emlak ve finans spekülatörlerinin tahminleri ile balon yapmış durumda ve ha patladı, patlayacak.

Türkiye’de bu spekülasyon şu an normalin 5 kat üstünde. 

Bu yüksek tansiyona hiçbir piyasa dayanamaz. Ve her geçen gün daha da yükseliyor.

Sonunda patlayacak ve düşüş de aynı şekilde şiddetli olacak. 

Emlak ve inşaat bizde ekonominin çok büyük bir parçası. Bu patlama domino etkisi ile zincirleme bütün piyasaları vuracak.

Bunun ekonomik, sosyal, siyasi sonuçları olacak.

“Her şey kontrolümüz altında” diye yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor ve bugünün krizini ertelerken, şiddetini o ölçüde artırıyor. 

Otomobil piyasasında da bir yanlışlık sözkonusu. Piyasa absürt bir spekülasyona teslim.

Hayaller gerçeklerle yüzleştiğinde mutlaka gerçekler galib gelir. Dökme su ile değirmen dönmez çünkü.

Tayfaların üfürüğü yelkenleri şişirmez. İvme kazanan beklenen patlama bu şekilde gidilirse çok fazla gecikmez.

Allah korusun, başımıza bir şey gelecekse, bu bugünkü ihmallerimizin, yanlışlarımızın bir sonucu olacaktır. 

Editör: TE Bilisim