Orta gelirliye konut kredisi gerçekten çok ama çok iyi bir fırsat…

Şimdiye kadar sosyal amaçlılar hariç sunulmuş en iyi konut kredisi kampanyası olabilir. Buna rağmen kampanyaya dönük eleştiriler de yok değil.

Aslında eleştirilerin kampanyayı değil, konut fiyatlarını konu edindiği de söylenebilir.

Eğer mesele konut fiyatları ise arz yönlü kredi paketleri ve diğer planlamalarla sorunun giderilmesine çalışıldığı göz ardı edilemez.

Ancak eleştirenlerin, kampanyayı mı yoksa, konut fiyatlarını mı eleştirdiklerinin ayırdında olamamasının başka bir açıklaması var.

Gerçekten de genel eleştiriler ve getirilen çözümler olsa da asıl sorunu çokları gözden kaçırıyor.

Ortaya çıkan hesap kitaplarla ücretlere göre orta gelirin yukarıda bir yerde konumlandığının anlaşılabileceğini kastetmiyorum.

Kastettiğim; bugünkü mortgage (tutulu satış) konut kredisi modelinden toplumun anladığıyla veya anlamak istediğiyle uygulamanın ruhu arasındaki paralize edip tutukluk yaratan fark.

Bugünkü mortgage sistemiyle birikmişi olmayanlar da ev almış ve alıyor ve almaya devam edecek olabilir ama bu mortgage sisteminin ruhunda birikmişi olana hizmet etmek iştahı çok daha güçlü.

Şimdi herkes bir hesap yapıyor; “evler şu fiyat, kredinin maliyeti uygun ama yine de aylık taksit şu kadara geliyor, Türkiye’de bu tutarlı taksitleri ödeyecek kadar gelir kimde var?”

Evet, bazılarında o kadar gelir var ama amaç o kadar geliri olanlara hizmet etmek de değil.

Bu mortgage modelinin amacı, zaten o tutarlı evi alacak kadar birikmişi olanların kendi paralarını kullandırmadan işlerini çözmek. Kampanyada da denklem aynı…

Bunu kampanyayı eleştirmek için söylemiyorum. Önceden de böyleydi. Evvelce de bir ev alacak parası olanlara bu model parasını kullanmamayı veya dört ev birden alıp kiralarla borçlu olduğu süreyi yönetmesini vaz ediyordu.

Paranız duracak, krediyi alacaksınız, paranızı işleteceksiniz kredi taksitlerini ödeyeceksiniz. Bu kadar basit…

İster birden fazla ev alıp paranızı işletin, ister borsada yatırımcı olun, ister altın alın, taksit geldikçe kira gelirinizle veya yatırım gelirinizle parça parça ödeyin. Paranızı iyi işletip katlayabilirseniz de ne ala.

Konutu yatırım aracına çeviren de bugünkü mortgage modelidir. Çünkü konut işlem gördüğü gün ana para ve kredi toplamıyla maliyeti, değerini piyasasının üstüne çıkarır.

Böylece bugünkü mortgage modeliyle, konut barınaklıktan çıkıp kâr getiren bir karakter kazanır.

Asrileşmenin şehre göçle bağlanması, arsa kısıtları, göçler ve hepsi birleşince kâr denilen şey de fahiş fırsatçılığa dönüşür.

Hasılı orta gelirli bu kampanyadan veya aynı mortgage modeliyle tanıtılacak herhangi bir kampanyadan yararlanmayı bırakın fevkalade yararlanabilir; eğer parası var ve kendi parasını kullanamayacak kadar denklemin farkındaysa.

İstanbul ve diğer büyükşehirlerin rağbet gören muhitleri dışında zaten model birikimi olsun olmasın çoğu orta gelirli için çalışır o da ayrı mesele. Herkesi İstanbul merkezinde ev arıyormuş gibi değerlendirip kampanyayı yorumlamak haksızlık.

Alt ve orta gelir grubunun gerçek konut finansmanı çözümüyse Avrupa uygulamalarına bakılarak tasarruf finansla mümkün olabilir.

Bunun için kamunun tüm finansal segmentlere soktuğu gibi tasarruf finans segmentine de oyuncu sokmasını beklemek gerekir.

Henüz kamu sermayeli bir tasarruf finans şirketi yok. Eğer olursa Türkiye mortgage modelini şapkasını önüne koyup yeniden düşünmelidir.

Editör: TE Bilisim