Posta Gazetesi'nden Tamer Heper'in Yazısı...

Ev sahibi gerek hukuki yolları kullanarak gerekse hukuk dışı baskı uygulayarak mevcut kiracısını çıkartma yollarını deniyor.

Sebebi, kira bedellerinin çok ama pek çok yükselmiş olması.

Eskisini çıkartacak, yenisine üç - beş katı yükseğine kiraya verecek.

Çıkartamayacağını anlayanlar ise dava açarak kiralarını alabildiğine yükseltme arayışında.

Elime gelen bu konudaki ihtarnamelerde aylık kirasını 25.000 - 30.000 lira isteyenler var.

Yeni ilan edildi aylık 14.000 lira taksitle daire almak isteyenlere kredi verilecek, peki kiralardaki bu seviye ne ola ki?

Efendim mayıs ayında yayınlanan kira artış olanı yüzde 34.46.

Bu, oldukça yüksek bir oran ama mevcut fiili artış oranları bunun çok üstünde olduğu için kiraya verenler bununla yetinmiyor.

Bu nedenle hem tahliye davaları hem de kira tespit davaları patlama yapmış durumda.

Bu seviyede artışları mevcut kiracılar karşılayamayacağı için de bunun arkasından icra takiplerinde patlama ve temerrütten tahliye davaları gelecek.

Bu husus toplumun çok geniş kesimini yakından ilgilendirdiği için bir orta yol düşünülmeli.

Bir zamanlar yine enflasyonun yüksek çıktığı yıllarda kira artışları enflasyonun yüzde 50’si kadar olacağı karar altına alınmıştı. Buna benzer önlemlerin alınmaması için hiçbir neden yok.

Çünkü durum ortada, toplum barışı bozulmaya yüz tutmuş durumda. Bunun önüne geçmek ve adil bir önlem almak durumundayız.

Bu ölçüsüz artışlarla sadece kiracı kesimi zarar görmüyor. Bu yüksek kiraları alamayan ve almak için aylarca hatta belki de senelerce uğraşacak kiralayan kesimi de zarar görecek.

Bu yönde bir ihtilaf üç günde hallolmuyor, senelerce sürüyor. Neticede bu toplumsal bir olaydır ve kamu yönetimi tarafından gözardı edilmeden çözüm getirilmesi gerekir.

Editör: TE Bilisim