Okuyucumun anlattığı husus doğrusu çok yaygın bir işçi-işveren ilişkisi değil. Benim bu ilişkiyi işçi-işveren ilişkisi olarak nitelemem okuyucumu yanıltmasın.

Kapıcı-bina sahipleri ilişkisi bir işçi-işveren ilişkisidir. Konuya bu tarifle girmemin nedeni şudur:

Mademki kapıcı bir işçidir, bu halde kapıcı (yeni ifade ile bina görevlisi) ile bir sözleşme yapılması yani iş akdi yapılması gerekir. İşte kapıcının görevleri bu sözleşmede yer almalıdır.

Böyle bir sözleşme yapılmadıysa Konut Kapıcıları Yönetmeliği’ne göre kapıcının görevleri şunlardır:

Konutun kaloriferini zamanında yakmak, hidrofor ve benzeri araçları çalıştırmak, ortak yerleri temiz tutmak, konutun güvenliği için önlem almak, belirtilen saatlerde servise çıkmak, bahçe bakımı yapmak, koruyucu malzemeyi kullanmak ve iş akdinde kendisine verilen görevi yerine getirmek.

Dikkat edilirse yönetmelikle verilen görev tanımı, fertlerin şahsi işleri değil, binada ikamet edenlere toplu olarak verilen hizmetleri kapsıyor.

Yani yukarıda verilen örneklerdeki çocukları okula getirip götürmek değildir.

Peki kapıcının görevine son verilebilir mi? Elbette.

İş Kanunu hükümlerine göre haklı nedenlerle fesih hakkı kullanılır. Ancak bir de kapıcıya yasal hakları ödenerek iş akdine son verilebilir.

İşyerlerinde buna patron karar verir, binalarda ise bu konuda özel bir düzenleme yoktur.

Binalarda bu kararı kat malikleri kurulu, çoğunlukla alacağı bir kararla verir. Yönetici kendi kendine böyle bir karar veremez.

Editör: TE Bilisim