Okuyucumu biraz fazla endişeye kapılmış gibi gördüm. Sebebi şu; birincisi rahmetli dede her çocuğa dükkan ve daire verdi ise bu yerlerin tapusunu da onlara vermiştir.
Tapularını alan her evlat, bu yerin maliki olduğuna göre okuyucumun babası da bazı dükkanların ve oturdukları dairenin sahibidir.
Ortak olunduğu gibi bir endişe var ise bağlı bulundukları tapu dairesinden tapu kayıtları incelenebilir, tapu senedi istenilebilir ve gerçek durum ortaya çıkar.
Kabul edelim ki bu dükkan ve meskenler okuyucumun babası ve kardeşleri arasında ortak yapılmış, bu halde ortaklığın giderilmesi davası açılarak bu ortaklıktan kurtulunur. Daha ileri gideyim.
Şayet dükkanları amcalar kullanıyor ise kendilerinden ecrimisil dediğimiz kira bedeline eşdeğer bir tazminat istenebilir.
Sonra elektrik aboneliği; ödenmemiş elektrik borcu yıllarca birikmez, kısa bir süre sonra elektrik kesilir. Abonelik devam ediyor ise borçlar da ödeniyordur.
Elektrik borcunun ödenmediğini düşünelim. Bunun için insan hapse atılmaz, borç tahsil edilir, olmadı icra takibi yapılır. Gerekirse alacak davası açılır ama bunun için insanlar hapse atılmaz.
Ayrıca okuyucumun babasının elektrik aboneliğini devam ettirme mecburiyeti de yoktur. Aboneliğini sonlandırır, kullanacak olan kendi adına sözleşme yapar.
Demek ki mülkiyet ile ilgili çözümler bulunduğu gibi elektrik borcu için hapis cezası da yoktur. Bir takım çözümler vardır.
