Davacı arsa sahibi, Fransa’da ikamet etmesi nedeniyle kardeşine verdiği vekâlet aracılığıyla 2017 yılında müteahhit ile sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre davacı, eski dairesi yerine 45 bin TL fark ödeyerek 4. kattaki 15 numaralı daireyi alacaktı. Ancak müteahhit kat irtifakı tesis ederken 15 numaralı bağımsız bölümü başka bir kişiye devretti, davacıya ise 7 numaralı daireyi tescil ettirdi. Bunun üzerine davacı, tapu iptali ve tescil ile bedel farkı talebiyle dava açtı.
Mahkeme ve İstinaf Süreci
Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının 45 bin TL’lik farkı ödememesi nedeniyle tapu iptali talebini reddetti, ancak müteahhit aleyhine 60 bin TL bedel farkına hükmetti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi ise bu kararı kaldırarak davanın tamamen reddine karar verdi.
Yargıtay’ın Kararı
Dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, önemli bir tespitte bulundu:
Davalı yüklenici, davacıyı 45 bin TL ödeme konusunda temerrüde düşürdüğünü ispat edemedi.
Bu nedenle, 15 numaralı bağımsız bölüm için belirlenen 60 bin TL farktan davacının ödemediği 45 bin TL mahsup edilerek 15 bin TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Emsal Niteliğinde
Karar, kentsel dönüşüm projelerinde sıkça karşılaşılan “kat irtifakı, daire paylaşımı ve bedel farkı” uyuşmazlıklarına ışık tutuyor. Yargıtay’ın bu kararıyla, yüklenicinin arsa sahibini temerrüde düşürdüğünü ispat yükü taşıdığı ve sözleşmeye aykırı tescillerde üçüncü kişilerin iyi niyetinin de titizlikle değerlendirileceği vurgulanmış oldu.