EMLAK GÜNDEMİ

Emlak Vergisine Üst Sınır Geldi

Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen yeni düzenleme ile emlak vergisi artışlarına "tavan" sınırı getirildi. Büyükşehirlerde yüzde 1400'lere varan rayiç bedel artışlarının vatandaşa yansımasını önlemek amacıyla, 2026 yılı emlak vergisi tutarı, 2025 yılı vergisinin iki katını geçemeyecek.

Gayrimenkul piyasasında son yıllarda yaşanan fiyat hareketliliği, belediyelerce belirlenen bina rayiç bedellerine (tahmini piyasa değeri) de yansımış ve bazı bölgelerde yüzde 500 ila yüzde 1400 arasında değişen rekor artışlar görülmüştü. Bu durumun yaratacağı vergi yükünü hafifletmek adına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) harekete geçti. Dün yasalaşan kanun teklifiyle emlak vergisi hesaplamasında yeni bir dönem başladı.

Yüzde 1400’lük Artışlara Karşı Yasal Kalkan

Özellikle büyükşehirlerdeki bazı ilçelerde rayiç bedellerin piyasa gerçeklerinin üzerinde artırılması, mülk sahiplerini endişelendiriyordu. Yasalaşan kanunla birlikte, bu yüksek artışların vergilemeye doğrudan yansımasının önüne geçildi.

Düzenlemeye göre; 2026 yılı için hesaplanan bina ve arazi vergisi değerleri, 2025 yılına ait vergi değerlerinin iki katını (yüzde 100 artış) aşamayacak. Böylece, rayiç bedel ne kadar artarsa artsın, ödenecek vergi tutarına yasal bir üst sınır (cap) getirilmiş oldu.

2027, 2028 ve 2029 Yıllarında Sistem Nasıl İşleyecek?

Meclis'ten geçen düzenleme sadece 2026 yılını kapsamıyor. Takip eden yıllar için de öngörülebilir bir vergi takvimi oluşturuldu. Buna göre 2027, 2028 ve 2029 yıllarında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari arsa metrekare birim değerleri, aynı hüküm çerçevesinde hesaplanacak.

Bu yıllarda emlak vergisi değeri; bir önceki yılın vergi değeri üzerinden, o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı kadar artırılacak. Bu sayede vergi artışlarının enflasyon oranlarıyla dengeli gitmesi ve sürpriz maliyetlerin oluşmaması hedefleniyor.

Mülk Satılsa Bile "Koruma" Devam Edecek

Yeni kanunun en dikkat çeken maddelerinden biri de mülkiyet değişikliği durumunda geçerli olan hüküm oldu. Bir bina veya arazinin satılması ve mükellefinin değişmesi durumunda da belirlenen bu sınırlandırma şartları geçerliliğini koruyacak.

Yani, evi yeni alan kişi de belediyenin belirlediği fahiş rayiç bedel üzerinden değil, kanunla sınırlandırılmış (önceki yılın iki katını geçmeyen) değer üzerinden vergilendirilecek. Bu durum, ikinci el konut piyasasında alıcıların karşılaşacağı sürpriz vergi maliyetlerini de ortadan kaldırmış oluyor.