EMLAK GÜNDEMİ

Kiracılar Fahiş Zam Taleplerine Karşı Ne Yapmalı?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 3 Temmuz 2025 Perşembe günü açıkladığı enflasyon verilerine göre, Temmuz ayında konut ve iş yerleri için geçerli olacak kira artış oranı azami yüzde 43,23 olarak belirlendi. Ancak birçok kiracı, ev sahiplerinin bu yasal sınırı aşan zam talepleri karşısında haklarını bilmeden hareket ediyor. Peki, kiracılar bu durumda ne yapmalı?

Yasal Tavan: Yüzde 43,23’ün Üzerine Çıkılamaz

2025 Temmuz itibarıyla yenilenecek konut ve iş yeri kira sözleşmelerinde artış oranı en fazla yüzde 43,23 olabilir. Bu oran, Türk Borçlar Kanunu ve geçici düzenlemelere dayanıyor. Dolayısıyla, ev sahibinin bu oranın üzerinde zam talep etmesi hukuken geçersizdir.

Ev Sahibiniz Daha Fazla Zam Talep Ederse?

Avukat Mert Yalçın’a göre, ev sahibinin yüzde 43,23’ün üzerinde yaptığı zam talepleri yasal dayanaktan yoksundur. Kiracılar bu zammı kabul etmek zorunda değildir. Üstelik bu tür talepler karşısında mahkemeye başvurmadan da itiraz edebilirler.

İspat Yükü Kiracıda Değil

Kira artışına itiraz eden kiracının herhangi bir belge sunma zorunluluğu yoktur. Çünkü kira, para borcu niteliğindedir ve fazladan zam isteyen taraf olan ev sahibi, talebini ispatlamakla yükümlüdür.

Ev Sahibi Dava Açarsa Ne Olur?

Ev sahibi, artış talebinin kabul edilmemesi durumunda dava açabilir. Ancak mahkemeler, genellikle TÜFE 12 aylık ortalamasını esas alarak karar verir. Bu nedenle, aşırı zam talepleri çoğunlukla mahkemeler tarafından reddedilir.

Kiracı Hangi Şartlarda Evden Çıkarılabilir?

Ev sahibinin kiracıyı tahliye ettirebilmesi için bazı yasal koşullar gerekir:

  • Kiracının kira ödemelerini aksatması ve ev sahibinin elinde iki haklı ihtar bulunması,
  • Kiralama süresinin bitmesi ve ev sahibinin kendisi veya birinci derece yakını için konutu kullanacak olması.

Bu şartlar dışında, ev sahibinin keyfi nedenlerle kiracıyı evden çıkarması mümkün değildir.

Haklarınızı Bilin, Evinizden Olmayın!

Kiracılar, hukuka aykırı yüksek zam taleplerine karşı çıkabilir ve bunu yapmak için dava sonucu beklemek zorunda değildir. Haklarını bilen kiracılar, hem evlerinde kalmaya devam eder hem de gereksiz mağduriyet yaşamaz.