Tapu harçlarının uzun yıllardır hem alıcı hem de satıcıyı zorladığını belirten Akçam, son dönemde rayiç bedellerdeki sert artışların bu yükü daha da ağırlaştırdığını vurguladı.
“Tapu Harcı Vatandaşı Zorluyor”
2025 yılı itibarıyla tapu harcı oranının yüzde 4 olduğunu hatırlatan Akçam, bunun alıcıdan yüzde 2, satıcıdan yüzde 2 şeklinde tahsil edildiğini söyledi. Özellikle büyük şehirlerde yüksek konut fiyatları nedeniyle bu oranın ciddi bir mali külfet haline geldiğini belirten Akçam, şunları kaydetti:
“2 milyon TL’lik bir konutta 80 bin TL tapu harcı ödenmesi gerekirken vatandaş bu yükten kaçmak için tapuda daha düşük beyan yapıyor. Bu da kayıt dışılığı artırıyor ve devletin vergi kaybına yol açıyor.”
Tapu harcının yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini savunan Akçam, bu adımın hem vatandaşın gerçek değer beyan etmesini sağlayacağını hem de devletin gelir kaybını önleyeceğini ifade etti.
Rayiç Bedel Gerçeklikten Koptu
Akçam, belediyeler tarafından belirlenen arsa birim değerleri üzerinden hesaplanan rayiç bedellerin de piyasa koşullarından uzaklaştığını söyledi. Bazı bölgelerde 10 kata varan artışların yaşandığını dile getiren Akçam, bunun vatandaşın sırtına görünmez bir maliyet olarak yansıdığını ifade etti.
Rayiç bedel komisyonlarının yapısının da gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Akçam, “Kararlar doğrudan halkı etkiliyor ama vatandaşın sesi bu süreçte yok. Daha katılımcı ve şeffaf bir sistem kurulmalı” dedi.
Çoklu Konut Sahipliğine Vergi Geliyor
TEDB Başkanı Akçam, konutun giderek yatırım aracı haline geldiğine dikkat çekerek, çoklu konut sahipliğinin piyasadaki dengesizliği artırdığını söyledi. Daha önce yaptıkları “2’den fazla konutu olanlara ek vergi getirilsin” çağrısının karşılık bulduğunu belirten Akçam, şunları dile getirdi:
“Edindiğimiz bilgilere göre, 2’den fazla konutu olanlara yönelik vergi artışıyla ilgili düzenleme yakında TBMM gündemine gelecek. Bu adım, konutta rantın önüne geçecek ve vatandaşın ev sahibi olma imkanını artıracak.”
“Her Vatandaş Ev Sahibi Olabilsin”
Akçam, devletin konut açığına neden olan ekonomik ve yapısal sorunların farkında olduğunu ve çözüm için çalışmalar yürüttüğünü belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz isteriz ki her vatandaşımız güvenli ve erişilebilir bir konuta sahip olsun. Aynı zamanda emlak danışmanları da belirsizlikler altında ezilmeden işini sürdürebilsin. Konut, sadece bir yatırım aracı değil; yaşamın sürdürülebilirliği için temel bir zemindir.”