Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesi kapsamında, konut ve çatılı işyeri kiralarında 10 yıllık uzama süresi dolduğunda ev sahibine sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanınıyor. Bu çerçevede, Beşiktaş’ta bir ev sahibi kiracısına ihtarname göndererek sözleşmenin sona erdiğini ve dairenin boş olarak teslim edilmesi gerektiğini bildirdi.
Ev Sahibi Yasadan Kaynaklanan Yükümlülüğünü Yerine Getirdi
Ev sahibinin, sözleşme bitiminden 11 ay önce gönderdiği ihtarnamede kira ilişkisinin sona ereceği açıkça belirtildi. Ancak kiracı, ihtara rağmen daireyi boşaltmayarak kullanmaya devam etti. Bunun üzerine ev sahibi zorunlu arabuluculuk sürecine başvurdu ancak taraflar anlaşamayınca dava açıldı.
Kiracı Dilekçe Sunmadı
Mahkeme sürecinde kiracı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü. Davacı taraf ise sözleşmenin sona erdiğini, kiracının tahliye edilmesi gerektiğini ve dairenin boş olarak teslimini talep etti.
Tahliye ve Giderler Kiracıya Yüklendi
Mahkeme, kira sözleşmesinin yasal süresinin dolduğunu tespit ederek kiracının tahliyesine hükmetti. Ayrıca davacının vekille temsil edilmesi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen vekâlet ücretinin ve tüm yargılama giderlerinin davalı kiracıdan tahsil edilmesine karar verildi.
Uzmanlar Uyarıyor
Emlak hukukçuları, kiracıların ve ev sahiplerinin Türk Borçlar Kanunu’ndaki 10 yıllık uzama süresi ve fesih şartlarına dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre, yasal sürelerin takip edilmemesi hem ev sahipleri hem de kiracılar açısından ciddi hak kayıplarına yol açabiliyor.