Hekimin yapacağı incelemede psikiyatrik ve nörolojik açıdan hastalığın ne safhada olduğu, ilerleyip ilerlemediği, ilerlediyse ne düzeyde ilerlediği, kişinin hukuki ehliyetinin yani atacağı imzanın farkındalığının ne şekilde var olduğunun tespiti gerekir.

Bu tespit yapıldıktan sonra kişi henüz herhangi bir yetisini çok fazla kaybetmediyse yani atacağı imzanın farkındalığını henüz üzerinde taşıyorsa o zaman malını satabilir. Ancak bunun hekim raporuyla mutlaka belgelenmesi gerekir.

Alzheimer hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. O nedenle bu ilerleme sürecinin de hekim tarafından takip edilmesi ve bu tip hukuki işlemlerde mutlaka raporlanması şarttır.

Bunun dışında Alzheimer hastalarına atanan vasilerin mal satması söz konusu olduğunda, mutlaka sulh hukuk mahkemeleri tarafından izin alınması ve malın ne amaçla satıldığının mahkemeye açıklanması gerekir.

Böyle bir satış yapıldığı andan itibaren mahkeme kararıyla satış yapılabilir. Satış yapıldığı andan itibaren de alınacak olan paranın sadece hastanın lehine kullanıldığını mahkemeye ibra edilmesi gerekir.

Yani vasi o malı kendi isteğiyle satıp, o parayı da kendi banka hesabına yatırıp, kendisi istediği gibi tasarrufta bulunamaz. Hasta adına açılacak olan hesapta para saklı kalır.

Ancak hastanın, hastalığı ya da kişisel bir takım harcamaları için bu para saklanabilir. Bunun dışında mal satışı asla mümkün değildir.

Bir kişiye vasi tayin edildiyse, artık o kişinin kendisi imza atarak herhangi bir satış yapabilme şansı da bulunmamaktadır. Vasi tayiniyle birlikte, kişinin hukuki ehliyetleri ortadan kalkmıştır.