EMLAK GÜNDEMİ

Deprem Sonrası Bina Güçlendirmeye Talep Arttı

İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası, bina güçlendirme hizmetlerine ilgi hızla artıyor. Kentsel dönüşüm sürecinin zorluğu karşısında vatandaşlar, artık evlerinden taşınmadan yapılan güçlendirme çözümlerine yöneliyor. Ancak uzmanlar ve sektör temsilcileri, sürecin dikkatle ve doğru planlamayla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Deprem Korkusu Güçlendirmeyi Gündeme Taşıdı

Son depremle birlikte, özellikle eski yapılarda oturan vatandaşlar binalarındaki çatlaklar nedeniyle endişe duymaya başladı. Kira fiyatlarının artması ve konut krizinin derinleşmesiyle birlikte, tahliyeye gerek duyulmayan güçlendirme yöntemleri büyük şehirlerde daha fazla tercih edilmeye başlandı. Ancak her binanın güçlendirmeye uygun olmadığını vurgulayan uzmanlar, mutlaka mühendislik analizlerinin yapılması gerektiğini belirtiyor.

Güçlendirme Süreci Uzmanlık Gerektiriyor

İstanbul Bina Güçlendirme ve Mühendislik firması yetkilisi Kemal Uzuner, “Güçlendirme işlemleri mühendislik yeterliliği olan firmalar tarafından yürütülmeli. Aksi halde yapılan uygulamalar faydadan çok zarar getirebilir” uyarısında bulundu. Yeni mezun mühendislerin büyük projelerde görev almasının önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Uzuner, deneyimli ekiplerle çalışmanın önemini vurguladı.

Belediyelerde Onay Süreçleri Zorluyor

Güçlendirme çalışmalarının önündeki en büyük engel ise belediyelerde yaşanan bürokratik süreçler. Vatandaşlar firmalarla anlaşmalarını yapmasına rağmen, ruhsat ve onay prosedürleri nedeniyle aylarca beklemek zorunda kalıyor. Uzmanlar, belediyelerin bu süreci hızlandırması ve yeni bina ruhsat sürecine benzer prosedürlerin sadeleştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Güçlendirme Süreci Nasıl İşliyor?

Bina güçlendirme uygulamaları genellikle şu aşamalardan oluşuyor:

  • İlk İnceleme ve Teklif: Yapının ön değerlendirmesi yapılır.
  • Risk Analizi ve Projelendirme: 1-2 ay sürebilir.
  • Belediye İzin Süreci: 1-3 ay arası değişebilir.
  • Uygulama: 3-6 ay arasında tamamlanabilir.
  • Denetim ve Teslim: Son kontroller yapılır ve rapor hazırlanır.

Fiyatlar Ne Kadar?

Güçlendirme maliyetleri, binanın büyüklüğüne, yapının yaşına, kullanılacak malzemeye ve uygulanacak yönteme göre değişiklik gösterir. Ortalama olarak metrekare başına 2.000 TL ile 5.000 TL arasında değişen fiyatlarla karşılaşmak mümkündür.

Firmalar Hangi Hizmetleri Sunuyor?

  • Yapı Analizi
  • Deprem Risk Raporu
  • Proje Geliştirme
  • İzin ve Ruhsat Süreci Yönetimi
  • Karbon Fiber, Mantolama, Kolon-Kiriş Güçlendirme
  • Uygulama Sonrası Denetim ve Raporlama

Karbon Fiber Güçlendirme Her Binada Uygulanabilir mi?

Son dönemde sıkça tercih edilen karbon fiber destekli güçlendirme sistemleri, her yapıya uygun değil. Yapının yapısal analizinin doğru şekilde yapılması, bu yöntemlerin verimli sonuç vermesi için kritik öneme sahip. Kemal Uzuner bu konuda, “Karbon fiber tek başına mucizevi bir çözüm değil. Uygun analizlerle birlikte kullanılmalı” açıklamasını yaptı.

Sanayi Yapıları OSB’lere Taşınmalı

Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Başkanı Hüseyin Kılınçarslan, olası bir İstanbul depreminde 500 binden fazla binanın ağır hasar görebileceğini belirtti. Kılınçarslan, yalnızca konutların değil, sanayi tesislerinin de organize sanayi bölgelerine taşınması gerektiğini ifade etti.

Sigortasız Konut Sayısı Yüksek

DASK verilerine göre İstanbul’da her 10 evden 4’ü hâlâ sigortasız. Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortalılık oranı yüzde 56 iken, Marmara Bölgesi bu oranı yüzde 64 ile aşıyor. Yalova ise yüzde 83 ile lider durumda.

5 Milyon Konut Güçlendirme ile Kurtarılabilir

Güçlendirme uzmanı Sinan Türkkan, Türkiye genelinde yaklaşık 6 milyon riskli konut bulunduğunu ve bunların 5 milyonunun güçlendirme ile kurtarılabileceğini açıkladı. Türkkan, güçlendirme kararlarındaki 5’te 4 onay şartının azaltılması ve kredi olanaklarının güncellenmesi gerektiğini vurguladı.

Güçlendirme, Kentsel Dönüşüme Alternatif Olabilir

Deprem riskinin giderek arttığı İstanbul ve benzeri şehirlerde, bina güçlendirme uygulamaları hızlı, ekonomik ve çevreye duyarlı bir çözüm olarak öne çıkıyor. Yetkili firmalarla çalışılması, doğru analizlerin yapılması ve belediyelerin süreci kolaylaştırıcı adımlar atmasıyla, bu yöntem çok daha fazla insanın hayatını güvence altına alabilir.