Bodrum’da yaşamını sürdüren Ziraat Mühendisi Hüseyin Sezer, Ortakent Mahallesi’ndeki 350 metrekare büyüklüğündeki bahçeli evini, 2019 yılında ilçede avukatlık yapan H.Y. isimli bir şahsa kiraladı. 2 yıl sonra kiracısı ile ihtilafa düşen Sezer, hukuk mücadelesi başlattı. 

Ankara’da Konut Satışları Yüzde 30 Düştü Ankara’da Konut Satışları Yüzde 30 Düştü

2 sene süren davanın ardından H.Y.’nin evden tahliyesine karar verildi. İcra memurları ve polis eşliğinde evin tahliyesine giden Sezer, kiracısının evini üçüncü bir şahsa kiraladığını öğrenince şoke oldu. 

İcra memuru, evin anahtarını H.Y. ile noter aracılığı ile sözleşme yaparak evi kiralayan üçüncü şahsa verdi. İcra Dairesi, konuyu İcra Mahkemesi’ne sevk etti. Mahkeme, 8 Haziran’a duruşma tarihi verdi.

“35 GÜNDE 5 AYRI KİŞİYE ALT KİRAYA VERDİĞİNİ TESPİT ETTİK”

Evi 4 sene önce avukat olan kişiye kiraya verdiklerini anlatan Sezer, “2 sene boyunca düzgün bir şekilde oturdu. 2 senenin sonunda, sözleşmede olmamasına rağmen evi 35 günde, 5 ayrı kişiye kiraya verdiğini tespit ettik. Kendisi ile ihtilafa düştük.

Tahliye taahhütnamesi vereceğini söyledi. 2021 yılı 10 Ağustos’a tahliye taahhütnamesi verdi. 10 Ağustos’ta evi boşaltmadılar, eşi bize ‘burası aile konutudur, sadece eşimin imzası tahliye taahhütnamesine yetmez’ diyerek bize dava açtı.

Süreci uzatabildikleri kadar uzattılar. 2 senenin sonunda mahkeme tahliyesine karar verdi. 18 Nisan günü icra memuru, 2 polis, çilingir vasıtasıyla eve girdik. İcra memuru, bu şahsa telefon açıp eşyalarını almasını söyledi. O da 2 saat sonra gelip alacağını söyledi.

Yaklaşık 10–15 dakika sonra içerisinde 3 kişi bulunan bir araba geldi. 3 kişi arabadan inip ‘burada ne oluyor?’ dediler. Biz de ‘ne oluyor, siz söyleyin’ dedik. Bu kişiler, evi bizim kiracı avukattan kiralamışlar. Davayı kaybettikten sonra, tahliye kararı çıktıktan sonra evi kiraya vermiş, üçüncü şahsa noter aracılığıyla kiraya vermiş.

Tutan kişi de Turgutreis’te yaşayan bir şahıs. Bunun üzerine icra memuru anahtarı bize teslim etmedi, üçüncü şahsa teslim etti. Ev sahibi biziz, adamın yetkisi olmadığı, sözleşmesi bittiği halde noter aracılığıyla kiraya veriyor. Noter, tapu sormadan, sözleşme sormadan sözleşme yapıyor.” dedi.

“EVE GİREMİYORUZ, ANAHTARI TESLİM ALAMIYORUZ”

Evini kiralayan avukatın, kiraladığı şahıslardan bir yıllık parayı peşin aldığını da söyleyen Hüseyin Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü; 

“Adamdan bir yıllık parayı peşin almış. 10 bin lira gibi Bodrum şartlarında düşük bir kira bedeli gösterilmiş. Normalde bu evin kirası aylık çok çok daha fazla. Evi kiralayan üçüncü şahıs, ‘ben de mağdurum’ dedi. İcra memuru, anahtarı kendisine verdi. İcra Dairesi, konuyu İcra Mahkemesi’ne sevk etti.

Mahkeme, 8 Haziran’a tarih verdi. Yani biz 45 gün daha kendi konutumuza giriş yapamıyoruz. Sadece hukukuna, adaletine güvendiğimiz bir avukata verdik, ‘avukat düzgün insandır’ dedik. O da evi alt kiraya vererek bizim hukuka olan inancımızı yıprattı.

Şu anda kendisi Bitez’de oturuyor, Bitez’de nerede oturduğunu da öğrendik. Biz çok mağduruz. Biz, eve giremiyoruz, anahtarı teslim alamıyoruz. Evi yaz sezonuna hazırlamamız, para kazanmamız gerekiyor, evi kiraya veremiyoruz.” dedi.

Hüseyin Sezer, H.Y. ile ilgili, resmi belgede sahtecilik suçlaması ile suç duyusunda bulunacaklarını söyledi.

“KİRAYA VEREBİLME HAKKIMIZ SÖZLEŞMEDE YOKTU AMA VERDİK”

Kent Haber’in telefonla ulaştığı H.Y. ise kiracısı olduğu evi üçüncü bir şahsa kiraya verdiğini reddetmedi. H.Y., şunları dile getirdi;

“Bu bir hukuki ihtilaf. Bodrum’da bunu yapan binlerce insan var. Kimisi sözleşmeye aykırı şekilde yapıyor, kimisi sözleşme müsaade ettiği için yapıyor.

Biz de öyle bir şey yaptık. Kiraya verebilme hakkımız sözleşmede yoktu, verdik. Bu yüz kızartıcı bir şey değil. Ceza kanunu ihlal eden bir durum değil. Bu bir hukuki ihtilaf.”

Editör: TE Bilisim