EMLAK GÜNDEMİ

Konutta Rota Değişti: Sıfır Hayal Oldu, Talep İkinci Ele Kaydı

TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları Ocak-Ekim döneminde %16,2 artışla 1 milyon 293 bin 33 adede ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Ancak madalyonun diğer yüzünde farklı bir tablo var: Yüksek inşaat maliyetleri ve kredi musluklarının durumu, vatandaşı "bitmiş projelere" ve "ikinci el" konutlara yöneltti. Sektör temsilcileri, "Talep artık risk almamak için teslim aşamasındaki projelere kaydı" yorumunu yapıyor.

İşte rekor satışların perde arkası ve sektör liderlerinin piyasa analizi.

Tarihi Zirve: 1.29 Milyon Satış

Ekim ayında 164 bin 306 konut satışı gerçekleşti. Bu rakam, geçen yılın aynı ayına göre %0,5'lik sembolik bir düşüşü ifade etse de, 2025 yılının en yüksek aylık verisi olarak kayıtlara geçti. Asıl büyük resim ise 10 aylık dönemde ortaya çıktı. Ocak-Ekim döneminde yakalanan 1.29 milyonluk satış hacmi, 2020 yılındaki rekoru geride bıraktı.

AYİDER Başkanı Hakan Şişik, yıl sonu hedefini şu sözlerle güncelledi:

"Satışlar belli bir düzlemde ilerliyor. Yıl sonunda çok rahat 1,5 milyon konut satışını geçeceğiz."

Neden İkinci El? Fiyat Farkı ve "Bitmiş Ev" Güveni

Piyasadaki canlılığa rağmen "sıfır konut" (birinci el) satışlarında istenilen ivme yakalanamıyor. GAPAS Başkanı Mustafa Kemal Şahin, bu durumun temel nedenini şöyle açıklıyor:

Maliyet Baskısı: Yeni üretim konutlarda maliyetler fiyatları yukarı çekiyor.

Risk Algısı: Vatandaş, inşaatın tamamlanmama riskine girmek yerine, anahtarı hazır olan ikinci el veya teslim aşamasındaki projelere yöneliyor.

Şahin'e göre bu artış, üretim tarafı desteklenmediği sürece sürdürülebilir değil; çünkü talep şu an "mevcut stoktan" besleniyor.

İpotekli Satışlarda %64’lük Patlama: Gerçekten Kredi mi?

Yüksek faiz oranlarına rağmen ipotekli satışların Ocak-Ekim döneminde %64 artması kafaları karıştıran bir diğer veri. Sektör uzmanları bu durumu iki farklı senaryo ile açıklıyor:

Borç Kapama ve Transfer: GAPAS Başkanı Şahin, bu artışın bir kısmının yeni kredi kullanımından ziyade, geçmişte alınan konutların borç kapatma veya tapu tescil işlemleri gibi teknik nedenlerden kaynaklanabileceğini belirtiyor.

Mevduattan Kaçış: AYİDER Başkanı Şişik ise mevduat faizlerindeki düşüşe dikkat çekerek, yatırımcının parasını bankadan çekip, kira getirisi ve değer artışı için konuta yatırdığını vurguluyor.

Sektörün Çözüm Reçetesi: "Sosyal Konut ve Üretim"

KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz, sektördeki iyimser havayı korumakla birlikte uyarısını da yapıyor: "Ekonomiye katkı sağlayan birinci el konut üretiminin hızlanması gerekiyor."

Yılmaz, "Yüzyılın Konut Projesi" gibi hamlelerin piyasayı dengeleyeceğini belirtirken, özel sektör temsilcileri de taşın altına elini koyuyor. Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, alım gücünün düştüğü bu dönemde özel sektörün de "sosyal konut" mantığıyla proje üretmesi gerektiğini belirterek, Ankara'da başlattıkları ve 500 bin TL peşinatla ev sahibi yapan yeni modellerin yaygınlaşması gerektiğini vurguladı.

2025 Sonu Nasıl Gelecek?

"Veriler gösteriyor ki; vatandaşın konuta olan iştahı bitmedi, sadece şekil değiştirdi. 'Maketten konut alma' dönemi yerini 'görerek, bitmiş konut alma' dönemine bıraktı. Yıl sonuna kadar 1.5 milyon bandının aşılması kesinleşti ancak 2026 için kritik soru şu: Stoklar eridiğinde, yerine koyacak yeni üretimi hangi maliyetle yapacağız?"