Gayrimenkul devi RXR’ın CEO’su Scott Rechler, 2008 Küresel Finans Krizi sonrasında New York Manhattan’daki ofis mülklerine milyarlarca dolar akıttı. Rechler şehrin en büyük gayrimenkul portföylerinden birini alelacele yapılan anlaşmalar üzerinden biriktirdi. Ünlü CEO şimdiyse bazı ofislerini bankalara bırakarak teslim olmaya hazırlanıyor. Financial Times’ın haberine göre Rechler’in kararı RXR mülklerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesi sonrasında geldi. Firma olağanüstü olmasa da istikrarlı gelir üreten mülklerinin uzaktan çalışmaların popülerleştiği ve faiz oranlarının yükseldiği bir dönemde artık anlam ifade etmediğini kabul etti. Rechler konuyla ilgili açıklamasında, “Bazı mülkler için yapabileceğimiz hiçbir şeyin kalmadığını düşünüyorum” dedi. CEO kalan tek alternatifin ‘anahtarları bankaya teslim etmek’ olduğunu söyledi. Bu gayrimenkul yöneticileri dilinde borç ödemelerini durdurmak ve mülkün kontrolünü bırakmak anlamına geliyor. Rechler, “Anahtarları bankaya teslim etmek ve bu konuda disiplinli davranmak gerekiyor” dedi. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre kovid pandemisi nedeniyle New York'ta kapanmaların gerçekleşmesinin ve çalışma yöntemlerinin temelden değiştirmesinin üzerinden yaklaşık üç yıl geçti. RXR'nin planları ise dünyanın en büyük ofis pazarının felaket bir döneme doğru ilerlediğine dair artan bir fikir birliğini yansıtıyor. Cazip olmayan konumlarındaki tarihli binalar, başka kullanım alanları için yeniden kullanılamadıkları sürece eskimeye başlayacaklar. Bu arada, geliştiriciler teknoloji ve olanaklarla dolu ve toplu taşıma sistemlerine yakın konumlandırılmış en iyi ve en gelişmiş iş kulelerin gelişeceğine dair bahse giriyorlar. Bu ikinci öngörüye ilişkin en iyi örnek SL Green’in New York’taki Büyük İstasyon yakınlarında yükselen ve pandemi ortasında bile rekor kiralar getiren One Vanderbilt binası olabilir. Rechler, tamamlandığında şehrin batı yakasının en yüksek binası olacak olan RXR'nin 175 Park binasının kiralarıyla bu binayı da geçeceğini umuyor. Rechler yeni iş merkezi için, “Yaklaşık son 60 gün boyunca binanın daha fazla gösterimini yaptık, portföyümüzün geri kalanını kullandık” diyor. Rechler'in ayrıca EY'nin eski merkez binası olan 5 Times Square için de büyük umutları taşıyor. RXR ve ortakları, binayı yenilemek için yaklaşık 300 milyon dolar harcıyor ve yeni bir giriş holü ve asansörlerden bir spaya kadar tüm imkanları geliştiriyor. Uzaktan çalışma ve yüksek faizler gayrimenkul piyasasını zorluyor Bu yatırımlar karşılığını verebilir. Ancak aynı zamanda New York FED’in yönetim kurulu üyesi olan Rechler, önümüzdeki aylar için zorlu bir dönemi bekliyor. CEO faiz oranlarının tarihi düşük seviyelerden gelen keskin bir şekilde yükselmesiyle, ucuz ve kolayca bulunabilen sermayeye dayanan her türlü işletmenin tehdit altında olduğunu belirtti. Ofis pazarının genişlemesine destek olan birkaç sektörden biri olan teknoloji şirketleri bile şimdilerde binlerce çalışanı işten çıkarıyor. Bu işten çıkarmalar Wall Street genelinde etkilerini hissettiriyor gibi görünüyor. Rechler, “Şirketler çalışanlarını işten çıkardıklarında genellikle daha fazla ofis alanı istemezler. Ülke çapında durdurulduğunu gördüğümüz büyüme projelerinin miktarı akıllara durgunluk veriyor" açıklamasında bulundu. Pandemi sonrası gelişmeler, New York ve diğer şehirlerdeki ofislerde RXR ve diğer geliştiriciler için yeni zorluklar oluşturuyor. Rechler, "cin şişeden çıktığını" ve hibrit çalışmanın kalıcı olduğunu kabul ediyor: “Biz bir emlak şirketiyiz ve yine de insanların cuma günü hibrit çalışmasına izin veriyoruz. Yani bu kalıcı olacak.” CEO, aralık ayında, ekibinden yeni gerçekliği dikkate alan bir dizi rapor hazırlamasını istedi ve ardından RXR'nin ofis varlıklarını buna göre sıraladı. Rechler bir zamanların dev firması ve zaman içerisinde yeni teknolojiler tarafından altüst edilen film şirketine atıfta bulunarak, “Ben buna Kodak Projesi diyorum” dedi. CEO “Bazı binalar filmdir, bazı binalar dijitaldir. Film binalar konusunda gerçekçi olmalısınız" ifadelerine yer verdi. RXR, bunları başka bir kullanıma dönüştürmenin bir yolunu bulamadıkları veya düşük kiralı alternatiflere dönüşmediği sürece bu mülklere yatırım yapmayacak. Rechler, “Böyle bir durumda bile endişelenirdim. Zira hızlı ve rekabetçi bir şekilde modası geçmiş hale geliyorlar. Öyleyse buradan alabileceğimiz kadarını almanız, ne yapmanız gerektiğine karar vermeniz ve hayatınıza devam etmeniz gerekir. Dijital olan mülklerse asıl odaklanmanız gerekenlerdir” dedi. RXR CEO’su portföyünde bulunan binalarının hangisinin veya kaç tanesinin bankalara geri dönmeye mahkum olduğunu söylemeyi reddetti. FT haberine göre firmanın ofis portföyünün yaklaşık %10’un ‘film’ kategorisine giriyor.