Milliyet'te yer alan habere göre Orhan Ünsal, “Hükümetin verdiği desteğin en iyi şekilde yansıtılması gerekiyor. Hükümetimiz böyle bir olanak sağlamışken, meslektaşlarımızdan sunulan bu imkânı fırsatçılığa dönüştürmemelerini istiyoruz” dedi.

Selahattin Uslu ise “Konut finansman paketi alıcının gerekli kriterleri sağlaması halinde uygun kredi imkânı sağlaması nedeniyle avantaj sağlamaktadır” diye konuştu.

‘İlk Evim Konut Finansman Paketi’, ‘Genişletilmiş Konut Finansman Paketi’, ‘İnşaat Sektörüne Özel Kredi Garanti Paketi’ olmak üzere 3 çözüm paketi oluşturuldu.

‘İlk Evim Konut Finansman Paketi’ çerçevesinde, kamu bankalarınca, ilk ve tek konutunu alacak olanlara yönelik birinci el konutlarda (sıfır konut) uygulanmak üzere, 2 milyon lira değerine kadar konutlar için, 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlanacak.

‘MALİYET ARTIŞLARININ DURDURULMASI GEREKLİ’

Meva Şehir projesini hayata geçiren Ünsal Grup Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ünsal konuyla ilgili yaptığı açıklamada, konut finansman paketinin piyasada canlılığa sebep olduğunu söyledi.

Ünsal, “Konut fiyatlarının yüksek seviyede olmasının sebepleri olarak yeni konut üretiminin düşük olması, inşaat maliyet endeksinde yaşanan yükseliş ve arsa fiyatlarındaki artış sayılabilir.

Yeni konut üretimini teşvik eden ve belirttiğim üç soruna da çözüm getiren bir sistemin vatandaşımızın konut edinmesini kolaylaştıracağını ve reel sektör için çok daha faydalı olacağı görüşündeyim” dedi.

Türkiye’de son yıllarda maliyet artışlarının ciddi seviyelere ulaştığını kaydeden Ünsal, “Son 6 ayda inşaat maliyetlerinde yüzde 100’e varan, son bir yılda ise yüzde 300’e varan artışlar yaşandı. Bu maliyet artışları bu şekilde devam ettiği sürece insanların konuta ulaşması çok zor olacak. Bir şekilde maliyet artışlarının durdurulması gereklidir.

Teşvik paketi kapsamında belirlenen konutun ekspertiz değerinin en fazla 2 milyon TL ile sınırlı tutulması sektörü olumsuz yönde etkilemektedir. Yeni konut projelerinde güncel ekspertiz değerleri bu rakamın çok üstündedir. Belirlenen azami miktarın piyasa rayiçlerine göre gözden geçirilmesi gerekmektedir. Kredilerin etkisinin beklenen seviyede görülmemesinde fırsatçıların da etkisi var.

Hükümetin verdiği desteğin en iyi şekilde yansıtılması gerekiyor. Bu ekonomik sıkıntıların içerisinde hükumetimiz böyle bir olanak sağlamışken, meslektaşlarımızdan sunulan bu imkânı fırsatçılığa dönüştürmemelerini istiyoruz. Bu ülkede spekülatif hareketleri kimler yapıyorsa, piyasanın dinamikleriyle kimler oynuyorsa bunlara da müdahale etmek gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

USLU: ARZIN ARTTIRILMASININ DESTEKLENMESİ ÖNEMLİDİR

İntegra Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Uslu da uzun süredir sektörde inşaat maliyetlerinin hızla artmasının yeni konut üretimin azalmasına sebep olduğunu ifade ederek, “Konut üretimi yavaşlarken her yıl en az 750 bin yeni konut ihtiyacı doğmakta ve konuta olan talep artmaktadır. Özetle son yıllarda konut piyasasında arz eksik, talep fazladır.

Bu durum doğal olarak talep enflasyonuna sebep olmakta ve konut fiyatlarını daha da yükseltmektedir. Konut finansman paketleri kapsamında verilen teşvikler konut talebinin daha da artmasına sebep olmuştur. Bu durum hem konut alacakları hem de sektörü teşvik eden bir gelişme olmakla birlikte uzun vadede zaten az olan konut arzını arttırıcı bir çözüm sunmadığı için piyasadaki fiyat yüksekliğine çare olmayacaktır.

Köklü çözüm için yeni konut üretiminin yani arzın arttırılmasının desteklenmesi önemlidir. Konut finansman paketi alıcının gerekli kriterleri sağlaması halinde uygun kredi imkânı sağlaması nedeniyle avantaj sağlamaktadır” dedi.

‘KONUT ÜRETİCİLERİN FİYATLARI SABİTLEMESİ ÇOK ZOR’

Selahattin Uslu yaptığı açıklamada, konut finansman paketinde konut üreticileri için sunulan 1 Mayıs itibarıyla asgari yüzde 40'ı tamamlanmış projelerin fiyatlarını bir sene sabit tutabilmelerinin güç olduğuna değinerek, şunları söyledi:

"Piyasada zamlar peşi sıra gelirken konut üreticileri fiyatlarını nasıl sabit tutabilir, ne kadar dayanabilirler, burası tartışılabilir. İnşaat firmasının sattığı dairenin aynısını, yeni maliyetlerle sattığı fiyata yapabilmesi mümkün değildir.

İnşaat sektöründe fiyat istikrarı sadece müteahhitlerin fiyatlarını sabit tutmasıyla değil, hammadde üretici ve ithalatçılarının da fiyatlarını sabit tutmasıyla sağlanabilir. Dolayısıyla inşaat sektörü bir bütündür ve ancak birlikte hareket edilirse fiyat istikrarında arzulanan hedef sağlanabilir.”

‘MÜTEAHHİTLİK KARNESİ ZORUNLULUĞU SEKTÖRÜ YAVAŞLATIYOR’

Uslu, müteahhitlik karnesi uygulaması ile ilgili, “Özel sektörde yapım işlerini yüklenecek müteahhitler için belirli koşulların karneye bağlanması, firmanın başvurduğu grup için öngörülen benzer iş deneyimini sunması gibi şartlar inşaat sektöründe yeni konut arzı yapacak bazı müteahhitler için engel teşkil edebiliyor.

İntegra Yapı olarak bizim böyle bir sıkıntımız yok ama sektör genelindeki birçok konut geliştiricinin önüne bu konu da bir sorun olarak çıkmaktadır. Zaten konut arzının az olduğu bir dönemde bir de arzın azalmasına sebep olacak düzenlemeler yapılması doğru olmayabilir. Sektöre yeni konut üreticilerin de girmesi faydalı olacaktır. En azından bir süre yeni konut yapımını arttırmak için müteahhitlik karnesi uygulaması yumuşatılabilir” dedi.

Editör: TE Bilisim