Peki, bu değişiklik mülkiyet sahipleri ve alıcılar için ne anlama geliyor? İşte 5 maddede yeni dönem:
Ucuza Kapatma Dönemi Bitti
Eski sistemde, bir paydaş hissesini üçüncü kişiye sattığında, diğer paydaşlar "şufa hakkını" kullanarak o payı satın alabiliyordu. Eğer satış bedeli tapuda (vergi kaçırmak amacıyla) düşük gösterilmişse, hak sahibi o düşük bedeli yatırıp payı resmen "ucuza kapatabiliyordu". Artık bu haksız kazanç kapısı kapandı.
Hakim Gerçek Piyasayı Soracak
Yeni kurala göre; dava açıldığında hakim, söz konusu payın güncel piyasa değerini (rayiç bedelini) belirleyecek. Şufa hakkını kullanmak isteyen paydaş, tapuda yazan rakamı değil, hakimin belirlediği gerçek piyasa değerini ve alıcıya düşen tapu giderlerini nakden mahkemenin belirlediği hesaba yatırmak zorunda kalacak.
Para Enflasyona Karşı Korunacak (Nemalandırma)
Dava süreci devam ederken yatırılan tutar atıl kalmayacak. Mahkeme veznesine yatırılan para, nemalandırılacak (faiz veya benzeri bir gelir getirecek şekilde değerlendirilecek). Karar kesinleştiğinde ise biriken bu gelirle birlikte hak sahibine ödenecek. Böylece paranın enflasyon karşısında erimesinin önüne geçilecek.
Parayı Yatırmayan Payı Alamayacak
Yeni düzenleme ile süreç daha disiplinli hale getirildi. Hakim tarafından verilen kesin süre içerisinde rayiç bedel ve tapu giderleri yatırılmazsa, şufa hakkı sahibinin adına tescil kararı verilmeyecek. Yani "önce tapuyu alayım, sonra öderim" devri kesin olarak bitti.
Devam Eden Davaları da Kapsıyor
Bu düzenlemenin en kritik noktalarından biri de geçici madde. Yeni hüküm, sadece yeni açılacak davaları değil, şu an mahkemelerde devam etmekte olan ön alım davalarını da kapsayacak.
Tapuda 1 milyon TL gösterilen ama gerçek değeri 5 milyon TL olan bir yer için artık 1 milyon TL yatırarak sahip olma dönemi bitti. Adalet, gerçek piyasa değerinde tecelli edecek.