Dünya Gazetesi'nden Ussal Şahbaz'ın Yazısı...

Kanada’da yabancılara ev satışı yasaklanıyor. Evet yanlış duymadınız. Nüfusunun beşte biri başka ülke doğumlu bir göçmen ülkesi olan Kanada, kendi vatandaşları oturabilecek ev alabilsin diye yabancılara ev satışını yasaklama kararı aldı.

Kanada’dan kimler ev alıyor? İngiltere’den veya ABD’den kimler alıyorsa onlar.

Kendi ülkesindeki politik ve hukuki durumu istikrarlı görmeyip Kanada’nın istikrarlı hukuki sistemine yatırım yaparak portföyünü çeşitlendirmek isteyen Rusya’nın, Türkiye’nin veya Latin Amerika’nın zenginleri.

Türkiye’den hangi yabancılar ev alıyor? Kendi ülkesindeki politik ve hukuki durumu istikrarlı görmeyen Yemen’in, Somali’nin, Libya’nın zenginleri. Biz de onlar için bir Kanada’yız. Üstelik 250 bin dolara ev alana üzerine bir de vatandaşlık veriyoruz.

Türkiye’de ev fiyatları ve kiraları astronomik seviyeye çıkmış durumda. İstanbul’daki kira artışı yurt genelinin iki katına vardığı için, yıllık enflasyon kadar zam alan ortalama bir çalışanın gelirinin yarısından fazlasını kiraya verdiği hesaplanıyor.

Derhal önlem alınması lazım. Daha önceki yazımda bu durumu öngörmüş ve düşük faizin ev fiyatlarını sosyal sorunlara yol açacak seviyeye çıkaracağını yazmıştım.

Şimdi bir de buna vatandaşlık almak isteyen yabancılara ev satışı sorunu eklendi. Geçen sene yabancıların ülkemizden aldığı konut sayısı yüzde 43 artmış.

Bu işten para kazananlar diyor ki, Türkiye’de yılda toplam 1,5 milyon konut satılıyor, bunların 58 bini yabancılara gidiyor.

Bu kadarcık satışla fiyat yükselmez. Azıcık iktisat bilen birine sorsanız der ki, bir piyasada fiyat teşekkül ederken önemli olan marjinal yani piyasaya giren son arz ve taleptir.

Hele hele gayrimenkul gibi arzın kısa vadede sabit olduğu bir piyasada talepteki küçücük bir artış fiyatları yerinden oynatır.

Üstelik yabancılar konut talebi belli yerlere yoğunlaştığı için bu etki daha da yüksek. Yapay zeka ile gayrimenkul değerlemesi yapan Endeksa’nın analizine göre İstanbul’da geçen sene fiyatlar yüzde 137 artmış. Antalya’da yüzde 133.

İstanbul Beylikdüzü, Esenyurt ve Başakşehir’de fiyat artışları yüzde 100’ün üzerinde. Bunlar orta sınıf mahalleleri. Yani Kanada yabancılara konut satışını yasaklarken, biz konutun üstüne bir de pasaport verip kendi orta sınıfımızı kendi mahallesinden sürgün ediyoruz.

Konut fiyatlarındaki ve kiralarındaki kontrolsüz yükselişin ilk sonucu geçim sıkıntısı ve kendi ülkesinde zorunlu göç. Ancak orta vadede başka etkiler de beklemeliyiz.

Mesela 2010’dan beri Türkiye’de ortalama evlilik miktarı yüzde 10 azaldı (Pandemi düğün kısıtları nedeniyle 2020-21 sayılarını ihmal ediyorum). Kiralar böyleyken kim evlenir? Bekar erkeklerin uzun süre aileleriyle yaşamalarının getireceği toplumsal problemlerin artmasına hazırlıklı olmalıyız.

Biz 250 bin dolara ev alan yabancılara vatandaşlık vermeye devam edelim. Yakında satın alınıp yılda yılda bir ay kullanılan evlerin olduğu mahallelerle baş başa kalacağız. Londra’da birçok mahalle bu durumda.

Vaktiyle orta sınıf bir mahalleye berber dükkânı ya da bakkal açmışsınız ama şimdi müşteri kalmamış. Ailenizden miras kalan orta sınıf bir apartmanda oturuyorsunuz ama diğer evlerin yabancı sahipleri sadece yazın geldikleri için kışın binayı ısıtamıyorsunuz. Dertlerden dert beğenin.

Kısa vadede ülkemize para girsin diye uydurulmuş 250 bin dolara vatandaşlık politikası ile orta vadede büyük sosyal sorunlara yol açıyoruz. Uzun vadedeyse ülkemizin itibarını ve dolayısıyla genel gayrımenkul değerini düşüreceğiz.

Ev sadece bir finansal yatırım aracı değildir. Hem bir temel ihtiyaç hem de bir kültürel unsurdur. Konut alan yabancılara vatandaşlık uygulamasına derhal son verilmelidir.

Editör: TE Bilisim