EMLAK GÜNDEMİ

3,8 Milyon Riskli Konut Var: İstanbul Depreme Hazır mı?

İstanbul’da olası büyük deprem riski, her geçen gün daha fazla endişe yaratıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre megakentte 1,5 milyon riskli konut bulunuyor. Bu yapılardan 600 bininin acilen dönüştürülmesi gerektiği vurgulanırken, uzmanlar kentsel dönüşümün artık bir tercih değil, can güvenliği için zorunluluk olduğuna dikkat çekiyor.

Depremlerden Ders Alınmadı

Büyük Marmara Depremi, Van ve Kahramanmaraş depremleri binlerce can kaybına ve milyarlarca liralık maddi yıkıma yol açtı. Ancak yaşanan acı tecrübelerin ardından beklenen adımlar tam anlamıyla atılmadı. Resmi verilere göre İstanbul’da 17 Ağustos 1999’dan bugüne kadar yalnızca 695 bin konut dönüştürüldü, 93 bin konutun dönüşümü ise devam ediyor.

Uzmanlar, 2000 öncesi yapıların yüzde 84’ünün eski yönetmeliklere göre inşa edildiğini ve bu nedenle yüksek risk taşıdığını belirtiyor. Bu da İstanbul genelinde 3,8 milyon riskli konut bulunduğu anlamına geliyor.

“Kentsel Dönüşüm Şart”

Türk Yapısal Çelik Derneği Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, yaklaşan deprem tehlikesine karşı hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı:

“Kentsel dönüşüm süreçlerinin hızlandırılmasıyla 3 yılda 1 milyon konut üretmek mümkün. İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizin hızla olası depremlere hazırlanması gerekiyor. Geleneksel yapılara göre 7-8 kat daha dayanıklı ve çok daha hızlı tamamlanan çelik yapılar, güvenli bir çözüm sunuyor.”

Şimşek, yılda 300 bin konut üretmek için 2 milyon ton çelik gerektiğini, Türkiye’nin mevcut kapasitesinin bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabileceğini de sözlerine ekledi.

“Yeni Binalar da Aynı Hataları Tekrarlamamalı”

Antalya Belek Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hasan Özcan ise Türkiye’deki yapı stoğunun büyük bölümünün eski deprem yönetmeliklerine göre inşa edildiğini hatırlattı:

“2018’de yürürlüğe giren Deprem Yönetmeliği yalnızca yeni binalar için değil, mevcut yapıların performans analizi ve güçlendirilmesi için de dikkate alınmalı. Dönüşüm yalnızca eskiyi yıkıp yerine yenisini yapmak değildir. Bilimsel mühendislik, nitelikli malzeme, tarafsız denetim ve yerel risk analizleri sürecin vazgeçilmez unsurları olmalıdır.”

Özcan, bundan sonraki süreçte şu adımların atılması gerektiğini de belirtti:

  • Mevcut yapı stoğunun performans testleri hızla yapılmalı

  • Yüksek riskli binalar güçlendirilmeli veya yenilenmeli

  • Kentsel dönüşümde bilimsel kriterlerden taviz verilmemeli

  • Denetim mekanizmaları bağımsız ve şeffaf yürütülmeli

İstanbul İçin Zaman Daralıyor

Resmi rakamlar, İstanbul’daki yapıların büyük bölümünün depreme hazır olmadığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre acil önlem alınmazsa, olası büyük deprem yalnızca tarihi semtlerde değil, kentin dört bir yanında telafisi mümkün olmayan kayıplara yol açabilir.