Milliyet'te yer alan habere göre, kiralarla yarışan site aidatları, asgari ücret zammı ardından yeniden gündeme oturdu. Site giderlerinin büyük kısmını oluşturan personel harcamaları, ocak ayındaki ücret zammından sonra pek çok küçük sitede dahi aidat ödemelerini 2 bin liraya yaklaştırmıştı.

İstanbul’un bazı ilçelerinde ise 100 metrekare konut için aidat 2 bin liradan 5 bin liraya kadar çıkıyor. Bu ay içinde aidatlara en az yüzde 30 daha zam bekleniyor. Büyükşehirlerde aidat ödemeleri tüketici için adeta korkulu bir rüya haline geldi.

Yeni aidat zamları aynı zamanda sitelerdeki harcamaların da yeniden değerlendirilmesine neden oldu. Elbette bu konu site yönetimleri konusunda da tartışmaları beraberinde getiriyor. 

Seçim öncesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından site yönetimlerinin kalitesinin artırılması ve asgari standartları denetleyecek bir birim üzerinde çalışmalar olduğu iletilmişti.

Bu konuda yapılacak düzenlemenin içine bir aidat fiyatı üst sınırının da konulma ihtimali gündeme getiriliyor. Mevcut durumda aidat ödemeleri için bir üst sınır bulunmuyor.

TAŞINMA SEBEBİ

Kat maliki ya da konutu kullanan kiracılar için özellikle İstanbul başta olmak üzere Ankara ve İzmir’deki bazı sitelerde ve merkez caddelerde; aidat artışları aynı zamanda bir taşınma sebebi de oluyor.

Kiralık Villaya Turizm Belgesi Şartı Kiralık Villaya Turizm Belgesi Şartı

Örneğin İstanbul Bağdat Caddesi’nde bir evi olan emekli vatandaş, kira ödememesine rağmen 5 bin liraya denk gelen aidat ödemesinden kurtulmak için Çekmeköy’de bir apartmana taşındığını belirtiyor. Siteler özelinde de tüketiciler, daha az aidat ödemesi olan yerleri tercih ediyor. 

Site aidatlarında tavan sınır uygulamasının yakında yürürlüğe gireceğini belirten Gayrimenkul Uzmanı Arzu Turan hazırlanan yönetmeliğin sınır üzerinde zam yapan site yönetimlere yasal yaptırımlar içerdiğini belirtti.

Kira artışıyla ilgili yaşanan anlaşmazlıklarda karşı karşıya gelen kiracılar ve ev sahiplerinin aidat konusunda ise aynı safta olduğunu anlatan Turan, “Aidatı yüksek olan sitede kiracı olanlar bu konuda ödeme güçlüğü yaşarken, ev sahipleri de yüksek aidatı olan mülklerine kiracı bulmakta zorlanabiliyor veya evi boş kaldığında yüksek aidatları kendisi ödemek zorunda kalıyor. Her iki tarafın da ortak şikayeti olan yüksek site aidatları konusunun çok kısa zaman içinde yapılacak yasal düzenlemeyle son bulması bekleniyor” dedi.

MAHKEME YÜKÜ ARABULUCUYA TAŞINIYOR

Yüksek kira fiyatları nedeniyle son üç yıldır mahkemelerin ev sahibi ile kiracı arasında açılan davalar nedeniyle artan yükünü, 1 Eylül itibarıyla öncelikle arabulucu devralacak. Bu tarihten itibaren dava açmak isteyenler öncelikle arabulucuya gitmek zorunda. Burada taraflar arasında bir çözüm oluşmazsa ancak o şekilde konu mahkemeye taşınabilecek.

Avukat Çiğdem Kezer, kira zam oranlarına getirilen ve uygulamaya devam edilen yüzde 25 sınırlamasına benzer şekilde aidatlarda da üst sınır uygulaması yapılabileceğini ifade etti. 1 Eylül’de yürürlüğe girecek arabulucu uygulamasının icra tespit, tahliye, kat mülkiyeti kaynaklı sorunlar yanı sıra site yönetimiyle ilgili de kapsamı olduğunu anlatan Kezer, “Arabuluculuk sisteminin hem kira, hem de aidat ile ilgili iyi çalışacağını düşünüyorum. Fahiş zam konusu iki tarafta da iyi şekilde ele alınıp, mahkeme yükünü de azaltacaktır” dedi.

AİDAT HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Site aidatları konusunda merak edilenleri Avukat Ali Güvenç Kiraz anlattı:

Aidatlar için mevcutta üst sınır bulunmuyor. Personel maaşlarının her yıl artması, yeni hizmetlerin ilave edilmesi, kullanılan malzemeler ve giderlerin her yıl ve enflasyona göre artıyor olması bu kapsamda aidatlar için bir üst sınır belirlemeyi zorlaştırır. 

Yönetim planlarında bu konuda aksine bir hüküm olmadığı sürece ortak alan olarak tanımlanan yerleri kullanmayan kişilerin bu aidatı ödememe hakları bulunmamaktadır. Giriş katında oturan bir daire veya dükkan sahibi ‘asansörü kullanmıyorum’ veya bir kişi ‘ben havuzu kullanmıyorum’ diyerek ortak alan olan aidatlarından muaf olamaz. Bu alanların da bakım ve onarım masraflarını ödemekler yükümlüdürler.

Yönetim planında aksine bir düzenleme olmadığı veya lüks bir harcama niteliğinde bulunmadığı müddetçe kat malikleri aidat ödeme yükümlülüğünden muaf olamazlar. Bunun haricinde örneğin lüks niteliğinde havuza çocuklar için bir sistem konulması, çocuk parkı olmayan bir siteye çocuk parkı yapılması, bakıcı istihdam edilmesi gibi örneklerde çocuğu olmayan kat malikleri bu giderlere katılmak zorunda değillerdir.

Aidat ödememe halinde yönetici bu konuda ilgili kat maliki hakkında yasal takip başlatabilir, icra takibine geçilmesi halinde aylık yüzde 5 yasal faiz uygulanmaktadır. Taşınmazı kiracı kullanıyor ve aidatı o ödemiyor ise hem kiracı hem de kat maliki aidat ödenmemesi halinden müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Aidat bedellerine itiraz edilebilmesi için genel kurulun toplanmış olması veya kat maliklerinin toplamının 1/3’ü ile kat maliklerinin olağanüstü genel kurula davet edilmesi gereklidir. Site veya apartman yöneticileri ‘maliyetler arttı, personel giderleri arttı’ diyerek aidat arttırımılarını yapamazlar. Yetkiyi genel kuruldan almak zorundadırlar.

Kat malikleri de bu genel kurula katılarak bazı aidat kalemlerinin azaltılmasını, bazı kalemlerin hiç alınmamasını veya yeni teklifler alarak aidatın düşürülmesini sağlayabilirler. Genel kurul için 1/3 imza bulunduğu halde yönetim genel kurulu toplamıyorsa, aidat kalemlerinde fahiş ve usulsüz artışlar varsa her zaman kat malikleri Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini talep edebilirler.

Yine genel kurula katılanlarda itirazlarını tutanağa geçirmek kaydı ile genel kuruldan itibaren 1 ay içerisinde genel kurulun iptalini dava edebilirler. Genel kurullara yönelik dava açma süresi katılanlar için 1 ay, katılmayanlar için ise bildirim yapılanlar için 1 ay ve her halükarda 6 aydır.

Editör: TE Bilisim