Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği, aradan geçen sürede defalarca kendini hatırlatsa da, Kentsel Dönüşüm Yasası’na rağmen çürük yapılar konusunda hala yeterince yol katedilemedi. Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye genelinde hala yaklaşık 6,5 milyon yapı depreme dayanıksız.

Kamu kurum ve kuruluşları, inşaat sektörü temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve inşaat şirketleri, özellikle beklenen İstanbul depremi öncesi çürük yapıların dönüşümünde çok hızlı davranılması görüşünde buluşuyor.

Depreme hazırlanmak memleket meselesi

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez:

“Kentsel dönüşüm, depreme dayanıklı bina stoku inşasında arzulanan seviyenin çok gerisinde. Marmara Depremi’nin İstanbul’da yaratacağı etkiyi bir memleket meselesi olarak görüyoruz.

Sadece deprem değil tüm doğal afetler ile iklim değişikliği kaynaklı felaketlere hazırlanmak ve risklerimizi azaltmanın bir memleket meselesi olduğunu düşünüyoruz.”

Dönüşümler acilen yapılmalı

Yeniden Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık: 

“Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlası deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yaşıyor. Her yıl on binlerce yeni konut yapılsa da nüfusun önemli bir oranı hâlen depreme dayanıksız eski yapılarda ikamet ediyor.

Ne zaman, nerede ve ne şiddette olacağını bilemediğimiz deprem, yeni acılara neden olmadan riskli yapıların acilen dönüştürülmesi gerekmekte. Resmî verilere göre 6,7 milyon konut risk altındadır. Yılda 100- 200 bin adet konut dönüşümü ile bu risk kısa vadede maalesef ortadan kalkmayacaktır.”

Her bina için özel reçete oluşturulmalı

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu:

“Kandilli Rasathanesi verilerine göre, İstanbul’da yaşanması muhtemel 7,5 civarında bir depremde mega kentte bulunan yaklaşık 1,2 milyon binadan 491 bininin hasar alması bekleniyor.

Söz konusu senaryoda 13 bin 492 binanın çok ağır, 39 bin 325 binanın ağır, 136 bin 746 binanın orta, 300 bin 963 binanın ise hafif hasar alacağı öngörülüyor.

Bu tablo karşısında İstanbul için en acil ihtiyaç, binaların durumlarının tespit edilmesi ve her bir bina için özel reçetenin oluşturulmasıdır. ”

Kentsel dönüşüm fırsat

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu:

“Depremin yol açtığı yıkımların en önemli nedenlerinden birinin yapının taşıma gücünü etkileyen korozyon olduğu bir gerçek.

Bir yapının ana unsurları olan demir ve betonu, suyun olumsuz etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depremin etkilerine karşı güçlü hale getirmeliyiz. Sağlıklı binalara sahip olmak için kentsel dönüşümü fırsat olarak görüyoruz.”

Su alan binalar daha dayanıksız

ODE Direktörü Ozan Turan:

“Bir binanın iskeleti ne kadar güçlü ve sağlamsa bina da aynı derecede güçlü ve sağlam olur. Özellikle binanın iskeletini oluşturan taşıyıcı kolonlardaki demir, korozyondan ne kadar etkin korunursa yapı da o kadar etkin korunur ve ömrü uzar. ”

Riskli alanların tespitini yaptık

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın:

“Belediyemizce ‘Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi’ni hazırladık. Bu çalışmayla kentteki riskli alanların tespitini yapıyor ve fizibilite hesaplarını oluşturuyoruz.

Toplam bin 100 hektar alanda, 43 farklı bölgede, etüt çalışması yapıldı, 19 bin bağımsız birim dönüşüm için tespit edildi.”

Risk maalesef çok büyük

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu:

“İstanbul’un deprem riski bugüne kadar bize ifade edilenden ne yazık ki çok ama çok büyük. 500 bine yakın orta hasarlı, 90 bine yakın ağır ve çok ağır hasarlı binamız var.

Belki bunun daha üstüne çıkabilir bir sonuçla karşı karşıyayız. Burada bir çırpıda ifade ettiğimiz 600 bin yapıda İstanbullunun, hepimizin çocukları ve aileler yaşıyor.

Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında 102 bin bina ziyaret edildi. Ne yazık ki vatandaşlarımız bunun sadece 29 bininde bize izin verdi. Bakın yüzde 30 düzeyinde.

Yani insanlarımız binalarının test edilmesini, sağlamlığının kontrol edilmesini bile istemek konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Depremle yüzleşmek istemediklerini gördük.”

İstanbul’da 5 bin 633 toplanma alanı var

İçişleri Bakanı Süleyman Soyulu.

“Olası İstanbul depremi öncesi megakentte önceki yıllar kişi başı 1,12 metrekare olan afet toplanma alanını bugün 3,37 metrekareye yükselttik. Toplam sayı İstanbul’da 1864 idi, şu anda 5 bin 633 toplanma alanı var.

Türkiye’de 28 bin 474 toplanma alanının yüzde 75’inde, İstanbul’daki toplanma alanlarının ise yüzde 56’sında telefon, elektrik, su, kanalizasyon ve diğer altyapı işlemleri hazır.

İstanbul’da afet durumlarında barınma kapasitesini 1 milyon 390 bin 172’ye ulaştırdık. 140 farklı noktada çadır kent veya konteyner kent kapasitesi ise 997 bin kişiye yükseltilmiştir.

Dolayısıyla toplamda 2,3 milyon kişilik bir barınma kapasitemiz İstanbul’da hazırlanmıştır. Ne olursa olsun anında afet bölgesine ulaştık.”

Editör: TE Bilisim