Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği ile Türkiye’ye gelen Japon Mukogawa Women’s Üniversitesi öğretim üyeleri ve Kobe Belediyesi’nden kamu görevlilerini içeren heyet, Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar ile birlikte Hatay başta olmak üzere deprem bölgesinde ağır hasar görmüş yerleşim yerlerindeki binaları inceledi, teknik sorunların tespitine yönelik çalışmalarda bulundu. Yapılan incelemeler sonrası Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Güney kampüsünde analizlerini kamuoyu ile paylaştılar.

Yaz Geldi Gözler Kira Fiyatlarına Çevrildi! Yaz Geldi Gözler Kira Fiyatlarına Çevrildi!

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz deprem çalışmalarını duyurdu

Kobe Belediyesi Yapı Denetim ve İmar İşleri Daire Başkanı Mr. Yukio Tanaka, Kobe Belediyesi Kriz Yönetim Merkezi Müdürü Mr. Masayoshi Nose, Mukogawa Women’s Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Tosu Shigeki, Prof. Yanagisawa Kazuhiko, Prof. Tagawa Hiroyuki’nin miasifr olduğu toplantının açılış konuşmasında bilgi veren Prof. Dr. Şirin Kardeniz,;” Kobe çok büyük bir deprem yaşadı. Bu deprem sonrasında Japonya hem Kobe de hem diğer şehirlerde yeniden bir yapılanma planı geliştirdiler. Bahçeşehir Üniversitesi olarak Mukogawa Üniversitesiyle 10 yıldan fazla süredir işbirliğimiz var. İşbirliği kapsamında öğrenci değişim programı yürütüyoruz. Kahramanmaraş merkezli depremi en başından itibaren takip ettiler. Buraya gelmeden önce Japonya’da bir basın toplantısı düzenleyerek amaçlarını anlattılar. Türkiye’ye gelerek deprem bölgesine intikal ederek bölgedeki yerel yönetimlerle, AFAD ve ilgili yöneticilerle görüşerek sahada inceleme yaptılar. Tüm bu incelemelerden çıkardıkları tecrübe ile üniversitemiz bünyesinde kurulacak olan “Afete Dirençli Şehirler Araştırma ve Uygulama Merkezi”nde destek veren danışmanlık verecekler. Ülkemiz adına önemli tespitleri var. Afete dirençli şehirleri oluşturmak için ve var olan şehirleri afete dirençli hale getirmek için neler yapmamız gerektiği ilişkin kendi deneyim ve uzmanlıklarından derledikleri tecrübelerini paylaşacaklar. Mukogawa Üniversitesi ve Kobe Belediyesi’ne teşekkür ediyorum.” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar: “Türkiye’de sadece binalar çökmemiş, yapı denetim sistemi de çökmüştür!”

Prof. Dr. Şirin Karadeniz’den sonra sözü alan Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar, Japon heyetle birlikte yaptıkları deprem bölgesi ziyaretinden izlenimlerini aktardı. Murat Dündar: ” Depremin şiddeti tartışılmaz derecede büyük bir etken ancak bu etkinin katlanarak bir afet boyutuna ulaşmasında ciddi sorumluluklar ve sorumsuzluklar var. Bunları orada gördüğümüzde, kendi içimizde yaptığımız ön değerlendirmede yapıların inşası ve inşaat sürecinde denetlenmesinde mekanizmalarında ciddi aksaklıklar olduğu aşikar. Mimari uygulama yapmış akademi tecrübesi ve uluslararası tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki; yasa ve yönetmeliklerimizde büyük eksiklikler yok. Teme problemin yasa ve yönetmeliklerden ziyade o yasa ve yönetmelikleri uygulayacak insan faktöründe olduğunu çok net söyleyebilirim. Tasarlarken, projelendirirken, onaylarını alırken, uygulama ve denetleme safhasında hataların varlığını kabul etmek lazım. Türkiye’de sadece binalar çökmemiş, yapı denetim sistemi çökmüştür. Çok acil bir şekilde bu sistemin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu kadar fazla yeni yapılmış binanın yıkılması denetim mekanizmasının doğru işlemediğinin bir göstergesidir. Afet bir veya birkaç meslek grubu, yerel yönetim veya sadece devletin tek başına üstleneceği bir sorumluluk olmanın çok ötesindedir. Her bireyin burada sorumluluğu vardır. İlkokul seviyesinden başlayarak verilecek afet bilinci ile büyüyen bireyler sayesinde toplumun afet bilinçli hale dönüştürülmesi gerekmektedir.” açıklamasında bulundu.

“Doğanın yıkıcı etkisini ve büyüklüğünü yakından hissedebildim”

Mukogawa Women’s Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Yanagisawa Kazuhiko ise yaptığı konuşmada hem depremin büyüklüğünün hem de yapısal anlamda sorunların sonucu olarak bu kadar yıkıcı bir sonuç ile karşı karşıya kalındığını söyleyerek, “Japonya’da da bildiğiniz gibi Kobe’de ve Doğu Japonya’da büyük deprem yaşanmıştır. Türkiye’deki deprem bölgesinde doğanın yıkıcı etkisini ve doğanın büyüklüğünü yakından hissedebildim. Şaşırdığım konu bu oldu. Bu kadar yıkıcı olmasının sebebi de yine doğal afetin yani depremin şiddeti aynı zamanda yapısal sorunlar. Biz Japonlar olarak doğanın nimetlerini iyi biliyoruz diye düşünüyorum ve Japonlar doğa ile yaşamayı tercih etmiştir her zaman bu nedenle bu açıdan bir şeyler yapılabilir diye düşünüyorum. Biz Japonlar için doğayla beraber nasıl yaşayabiliriz. Bunu düşünmek çok önemli. Depremi engellemek mümkün değil ama hazırlıklı olmalıyız ve nasıl hazırlıklar yapacağımız çok önemli” dedi.

“İhtiyaç duydukları alanlarda iş birliği yapabiliriz”

Kobe Belediyesi Yapı Denetim ve İmar İşleri Daire Başkanı Mr. Yukio Tanaka da Kobe’de yaşanan depremden sonra da ülke olarak zor toparlandıklarını ifade ettiği konuşmada, “Bildiğiniz gibi Kobe de büyük deprem olmuştur. O deprem olduğunda çok hazırlıklı değildik. Bu yüzden çok kötü şeyler yaşandı. Ama ondan sonra çok hazırlık çalışmaları yürütüldü. Burada da çok çarpıcı şekilde yıkımın büyüklüğünü hissettim. Benim dikkatimi çeken oradaki yerel yönetimdekilerin bundan sonra ne yapacağını kara kara düşünmesiydi. Kobe depreminden sonra toparlanması 20 seneyi aldı diyor ve hala bazı kısımlar tam kalkınamamıştır. Ve daha sonra büyük Japonya depremi yaşandı bildiğiniz gibi Tsunami falan geldi, hala kalkındığını söyleyemeyiz. Bu yüzden buranın hasarları tek bir şehir değil birkaç şehirde ve çok büyük alanda olduğu için ne kadar sürer hiç tahmin bile edemiyorum. Fakat toparlanmak için merkez hükümet ve yerel yönetimin iş birliği yapması kesinlikle gerekiyor. Bunun dışında üniversite ile akademisyenler ile bir de belediye kamu çalışanlarıyla iş birliği içinde olması lazım. Belediyelerle yerel yönetimlerle belki Kobe olarak ihtiyaç duydukları alanlarda iş birliği yapabiliriz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.  

Editör: TE Bilisim