İnşaat sektöründe özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde arsa maliyetlerinin bazı bölgelerde toplam proje maliyetinin yüzde 80’ine kadar çıkabildiğini hatırlatan Kutluğ, bu yükün alıcılara yansıtıldığını ve konut fiyatlarını erişilemez hale getirdiğini ifade etti.
Arsa Devletten, İnşaat Özel Sektörden
“Kiralık konut modeli”ne göre, kamu arsa üretimini üstlenirken, inşaatı özel sektör üstlenecek. Yapı – işlet – devret benzeri bir sistemle çalışacak olan bu modelde, mülkiyet devlette kalacak, vatandaş ise kira ödeyerek konutu kullanabilecek. Belirli koşullar sağlandığında ve ekonomik ortam elverdiğinde, kullanıcıya satın alma hakkı da tanınacak.
“Kiralayan kişi kirasını düzenli ödediği sürece, devletin uygun gördüğü zamanda mülkiyet devri yapılabilir. Böylece vatandaş, zamanla ev sahibi olabilir,” diyen Kutluğ, bu sistemin dar ve orta gelirli vatandaşlar için büyük bir fırsat oluşturabileceğine dikkat çekti.
Arz Durursa Geri Dönüş Zor
Konut arzındaki daralmaya da dikkat çeken Kutluğ, arzın kesintiye uğramasının sektörde kalıcı etkiler yaratacağını belirtti. “Gayrimenkul sektöründe arz bir kez durduğunda tekrar başlatmak uzun yıllar alır ve eski seviyelere dönmek kolay olmaz,” ifadelerini kullandı.
Ruhsat Sorunları Sektörü Kilitliyor
Geliştiricilerin karşı karşıya kaldığı en büyük problemlerden birinin de bürokratik engeller olduğuna işaret eden Kutluğ, özellikle ruhsat iptallerinin ciddi mağduriyetlere yol açtığını belirtti.
“Bir müteahhit ruhsat alıp inşaata başlıyor, ardından iptal kararı geliyor. Bu durum; sadece yatırımcıyı değil, müşteriyi, taşeronu ve tüm paydaşları mağdur ediyor. Kazanan kimse olmuyor.”
Kutluğ, çözüm için ruhsat süreçlerinin sadeleştirilmesi gerektiğini, aksi halde yatırım ortamının daha da zayıflayabileceğini sözlerine ekledi.