“Dedikodu ile güven ortamı inşa edilemez”
Konkordato sürecinin bir iflas değil, ayakta kalma çabası olduğunu vurgulayan Demir, sektöre yönelik asılsız iddialar ve dedikoduların zincirleme ekonomik kırılmalara yol açabileceğini belirtti. “Sektör hakkında teyide muhtaç bilgilerin yayılması, bireysel firmaları aşarak tüm sektörü hedef alır. Dedikodu ile güven ortamı inşa edilemez, güven yoksa yatırım da olmaz” sözleriyle kamuoyunu sağduyuya davet etti.
“Konut arzı azalıyor, talep birikiyor”
Demir, artan inşaat maliyetleri, yüksek faiz oranları, krediye erişimdeki zorluklar ve azalan yabancı yatırım gibi etkenlerin sektör üzerindeki baskıyı artırdığını ifade etti. Konut arzındaki azalmaya rağmen talebin ötelenerek birikmeye devam ettiğini söyleyen Demir, “Bu tablo ciddi bir likidite sorununu beraberinde getiriyor. Firmalar, artan maliyetlere rağmen projelerini tamamlamaya çalışıyor” dedi.
“Kentsel dönüşüm bir tercih değil, zorunluluktur”
Ruhsat süreçlerinde yaşanan bürokratik gecikmelerin yatırımcıları zorladığına dikkat çeken Demir, özellikle kentsel dönüşüm projelerine öncelik verilerek bu süreçlerin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Son depremlerin riskli yapı stokunun yarattığı tehdidi gözler önüne serdiğini belirten Demir, “Kentsel dönüşüm artık bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur” diye konuştu.
“Barınma krizi sosyal dengeleri tehdit ediyor”
Yüksek kira fiyatları ve yeni konut üretimindeki yavaşlamanın Türkiye'yi bir barınma krizine sürüklediğini belirten Demir, özellikle dar ve orta gelirli vatandaşların konut sahibi olmasının giderek imkânsızlaştığını kaydetti. Bu durumun sosyal dengeleri tehdit ettiğini ifade eden Demir, çözüm için şu önerilerde bulundu:
- Konut kredilerine erişimin kolaylaştırılması
- Faiz oranlarının kademeli olarak düşürülmesi
- Teşviklerin artırılması
- Finansman modellerinin yeniden yapılandırılması
- Kentsel dönüşüm projelerine özel destekler verilmesi
- “Yarısı Bizden” kampanyasının Bursa gibi riskli illerde de uygulanması
İMSİAD Başkanı Şeref Demir, inşaat sektörünün ekonomik büyüme ve istihdam açısından stratejik önemine dikkat çekerek, “Güveni yeniden tesis etmek için doğru iletişim, şeffaflık ve yapıcı politikalar şart” ifadelerini kullandı.
