Okuyucumun sorunu detaylı incelemeyi gerektiriyor. Ben genel olarak bir açıklama yapayım, neden detaylı olduğu anlaşılacak.

Birinci husus; satış konusu yapılan arazi 2002 yılında satın alınmış. Bu yerde 2002 yılında kadastro çalışması yapılmışsa bu satış geçersiz.

Şayet henüz kadastro çalışması yapılmadıysa bu belge geçerli. Zira halk arasında buna ‘muhtar senedi’ denilir. Muhtarın imzası da şart değildir.

Kadastro geçmemiş yerlerin satışında iki taraf arasında yapılan bu tür yazılı sözleşmeler geçerlidir.

Ancak ben 2002’de arazinin bulunduğu yerdeki durumu bilmediğim için eldeki satış belgesi geçerlidir veya geçersizdir diyemiyorum.

İkinci husus; bu belge mektup ekinde gönderilmiş ama belge metninde hangi arazinin satış konusu yapıldığı yazılmamış.

Belge geçerli bile olsa neresi satın alındı belli değil. Kurulan cümle şu; ‘rızai taksimde bana düşen ... metrekare tarlayı sattım’. Peki satmış da nereyi satmış? Bu bir ihtilaf konusu olacak.

Üçüncü husus; yine mektupta okuyucum ‘şu an intikal işlemleri yapıldı’ diyor. Bunda kastedilen nedir?

Ölen babaya ait veraset işlemleri mi yoksa satın alınan gayrimenkulün sonradan tapuya tescil işlemleri mi?

Buna açıklık getirmek şart. Mesela devir yapmak istemeyen 10 hissedar tapunun üzerlerinde olduğunu söylüyor. Yani anlaşılan o ki okuyucum tapu tescilinde hissedarlar arasında değil.

Mahkemeye verdiğinde davayı kazanır mı? Biliyorsunuz bir davanın sonucu hakkında beyanda bulunmuyorum.

Ancak genel anlamda bir tek şunu söyleyebilirim ki 2002’de kadastro geçmemiş yerlerde bu gibi satış belgeleri geçerlidir ama içerik olarak nerenin satıldığı da belli edilmemiştir.

Bu durumda ihtilaflı bir meseledir ve neticesi itibarıyla çok güçlü olunamayacağını ifade etmek isterim.