Bir büyük iş insanına ait olan bu sözün gayrimenkul danışmanlığı sektörü için yorumlanmasına var mısınız?

Hangi işi yaparsak yapalım; kaç kişi tarafından bilindiğimiz, tanındığımız neredeyse becerimiz kadar sonuca etki eder.

Dünyanın en iyi ürününü ya da hizmetini sunuyor olabiliriz, satamadıktan sonra beş para etmez.

Bu gerçekle yüzleşmek atılacak ilk adımdır.

En büyük reklam kulaktan kulağa yapılan, fısıltı gazetesinin eseridir.

Muhataplarımız aslında bize güvenmek ister ancak elle tutulacak dayanak bulmaya çalışırlar.

Yıllara dayanan bir iletişim ya da ilişkimiz varsa, bu ilişkide sistemli bir süreç işlemişse, diğer bir deyişler odaklı ve sürekli olarak iletişim sağlanmışsa, bu güven oluşmasının en sağlıklı yoludur.

Tabi ki hiç tanımadığımız insanlarla da iş yapmamız gerekebilir.

Bu durumda bizi yakından tanımak ve bize güvenebilmek için insanlar ne yapar, hadi bir düşünelim.

Kendimiz ne yaparız, tanımadığımız birisine güvenmemiz gerektiğinde?

Güvenmemiz gereken bir doktor, diş hekimi, avukat, mali müşavir, ayakkabı tamircisi, pizzacı, kuaför ya da çocuklarımız için özel matematik kursu öğretmeni ararken ne yaparız?

Fikirlerine güveneceğimiz birisine danışırız değil mi?

Daha önce damdan düşen birisini ararız ve onun bu konudaki önerilerini alırız.

İşte insanlar mülklerini satacakları ya da kiraya verecekleri zaman da tam olarak bu şekilde hareket ediyorlar.

Benzer özelliklerde ya da konumda bir mülkü için çözüm üretmiş bir tanıdıklarına, arkadaşlarına, komşularına, bina görevlilerine danışıyorlar.

Bu akıl danışmaların kaçında bizim adımız gündeme gelirse, bir fırsat yakalama şansımız o kadar artıyor.

Bütün bir ülke ya da şehir sathında bu tanınırlığa ulaşmak, başlangıç aşamasında bir gayrimenkul danışmanı için maddi açıdan pek mümkün değildir.

Her türlü gayrimenkul için de bu bilinirliğe ulaşılması oldukça maliyetli olabilir.

Aslında bunlara gerek de yoktur.

Bu noktada bize aklımızı kullanmak düşüyor: En ucuz reklam kampanyası olan fısıltı gazetesi…

Belirli bir bölge ve mülk tipi çevresinde tüm tanıtım ve pazarlama faaliyetlerimizi odakladığımız bir çalışma sistemi ile güçlü bir etki yaratmak...

Bunun yolu sıkı ağ kurma ilişkisinden geçiyor.

Bölgemizdeki insanlarla, meslektaşlarımızla, kritik öneme sahip kanaat önderi kişilerle; yüz yüze, dijital yollar ile, yazışmalarla…

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise güvenli bölge tuzağına düşmemektir.

Gayrimenkul danışmanlarının meslektaşları ile geçirdiği vakitler, katıldığı etkinlikler de birer ağ geliştirme çalışması olarak kabul edilebilir ancak bunun dozajını ayarlayabilmek ve bir güvenli alan tuzağının içerisinde kendimizi kandırmadığımızdan emin olmak çok önemlidir.

Hepimize kaliteli ilişkilerle oluşturduğumuz insan ağımızla bilinirliliğimiz ve tanınırlığımızın her geçen an arttığı günler dilerim.

Haftaya görüşmek üzere…