“İnsan onurunun evi, yalnızca betonla değil; ortak faydaya duyulan inançla örülür.”
Konu başlığım Mariana Mazzucato’nun bu güzel ifadesi olacak..
Türkiye’de hane giderlerinin en fazla gider kalemi konut kiraları, bu konu dün de vardı, bugün de var, çözüm ya da çözümler üretilmez ise yarın da var olacak.
Barınma eğer bir krizse, çözümü de bir tercih meselesidir. Bu tercihin yönü toplumsal faydayı gösterirse, o zaman sadece konut değil, güven, refah ve gelecek de inşa edilecektir.
Aslında pek çok ülkede benzer sorun var ama çözüm için neler yapıyoruz?
Vatandaşın buna ihtiyacı varsa, birilerinin de bu kapsamda ürün üretmesi, finansman kurgusunun doğru yapılması gerekiyor.
Konut üretimi diğer ürün üretim süreçlerine kıyasla daha uzun bir zaman dilimini kapsadığı için arzın artışı için hızlı bir düzeltme olmayacağını belirtmek gerekiyor.
Türkiye’nin dört bir yanında yükselen kira fiyatları, ev sahibi olmanın zorlaşması, sosyal konut stokunun erimesi ve evsizlikteki artış artık açıkça bir gerçeği ortaya koyuyor: Konut meselesi, günümüzün en temel sosyal adalet ve ekonomik güvenlik sorunlarından biri haline geldi.
Konut artık bir hak değil, yatırım aracı olarak görülüyor. Bu dönüşümün sonucunda ise gelir eşitsizliği artıyor, toplumun düşük ve orta gelirli kesimleri, zengin bir vatandaşın 20 tane dairesinden birinde kiracı olarak seneye kirama ne kadar zam uygulanacak endişesi ile oturmaya çalışıyor.
Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde barınma krizi her geçen yıl daha da artıyor.
Kiralar son üç yılda yüzde 300’ün üzerinde arttı. TOKİ projeleri artık ağırlıklı olarak orta gelir grubuna hitap ediyor. Belediyelerin ise kaynakları sınırlı.
Peki ne yapılabilir?
- Ulusal bir konut eylem planı hazırlanmalı.
- Belediyelerin üretim ve planlama yetkileri güçlendirilmeli.
- Konut üretiminde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik öncelik haline getirilmeli.
- Sosyal konuta yönelik kamu özel işbirlikleri teşvik edilmeli.
- Boş konutlar, kısa süreli kiralamalar ve aşırı mülk sahipliği için vergi düzenlemeleri gündeme alınmalı.
Avrupa’da sosyal konut yeniden ciddi biçimde konuşuluyor. Çünkü konu yalnızca duvarlar ve çatıdan ibaret değil. Konu, gençlerin hayata tutunabilme imkânı, emeklilerin huzuru, çalışanların geçim umudu, çocukların geleceği.
2025 yılı aile yılı ilan edildi.
Gençleri evliliğe teşvik etmeye çalışan politikalar geliştiriliyor.
Unutuluyor ki gençlerin evlilik yolunda ki en büyük engel ev, barınma konusu..
Hayatı ertelemediğiniz bir hafta geçirmeniz dileğiyle..