İyi pazarlar cümleten…

Serimizin bu son yazısındaki beş beceri ile bir gayrimenkul danışmanının sahip olması ve geliştirmesi gereken becerileri tamamlıyoruz.

UMUDUNU KORUMAK

Bazen işler ve durumlar beklediğimizden çok daha kötüye gidebilir.

Bunun üzerine kendimizi, olabilecek en kötümser senaryoyu yazma eğiliminde bulabiliriz.

Bu noktada ulu önderimizin şu büyük ve anlamlı sözünü hatırlamalıyız:

“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben asla umudumu kaybetmedim.”

Her istediğimiz olmayabilir, hatta pek çok istediğimiz de gerçekleşmeyebilir; bu durumlarda başarılı insanları diğerlerinden ayıran, mağduriyet psikolojisine bürünmek yerine, ulaşmak istediği hedefini aklından çıkarmaksızın, umudunu koruyarak, elindeki kaynaklarla yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışmaktır.

Tıpkı biz gayrimenkul danışmanlarının da zor zamanlarımızda yapmamız gerektiği gibi…

ÜŞENMEMEK

Yine sadece bir gayrimenkul danışmanı için değil, tüm insanların hayatının her alanında benimsemesi gereken bir prensip ve geliştirmesi gereken bir beceride sıra.

Bir şeyi yapmamak için pek çok mazeretimiz olabilir ancak asla bu mazeret üşenmek, tembellik olmamalı.

Ticaret hayatında sorumluluklarını bilen ve bunları gerektiğinde yerine getirenler kazançlı çıkar.

Canımız istemeyebilir, keyfimiz olmayabilir, hasta, yorgun ve bıkkın olabiliriz ancak ne olursa olsun yapılması gerekenleri yapabilmek, pes etmemek ve üşenmemek bizi benzerlerimizden ayıracak en önemli özelliğimiz olmalıdır.

Bazen kendimizi anlamsızca ve bir netice alamayacakmış gibi hissederiz. İşte bu anlarda canımız vazgeçmek, bırakmak isteyebilir. Yola çıkarken belirlenmiş hedeflerimizin rasyonelliği bizi bu noktada oyunda tutacaktır. Şunu kendimize sormalıyız: O sebepler için, bugün hiç istemesek dahi, bir adım daha atmaya değmez mi?

VEFALI OLMAK

Yola yeni çıktığımızda, özgüvenimiz çok yüksek değilken, belki maddi olarak zorluk çekerken ya da kimse bizi tanımıyorken bazı kimseler bize destek olur.

Bu kişiler en yakınlarımızdan da olabilir, içerisine yeni girdiğimiz gayrimenkul dünyasında bizden önce o yollardan geçmiş tecrübeli bir kişi de olabilir ya da yeni seçtiğimiz ve çalışmaya başladığımız bölgede bize sıcak bir ilgi gösteren bölge sakini de…

Bu kişileri iyi not etmeliyiz.

Kimse bize güvenmiyorken, hatta kendimiz bile kendimize inanmıyor gibi hissettiğimizde elimizden tutanları, arkamızdan bize destek olanları hatırlamak en büyük değerlerden, becerilerden, erdemlerdendir.

Aslında onlara verilecek en büyük ödül çok başarılı olmamız olsa da, her fırsat bulduğumuzda bu kişilere hayatımızda oldukları için minnet borcumuzu hayatımız boyunca ödemeye çalışmak bizi sadece iyi bir gayrimenkul danışmanı yapmakla kalmayacak, iyi bir insan da yapacaktır.

YENİLİKLERE AÇIK OLMAK

“Değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğu” klişesinden hareketle her iş insanı gibi biz, gayrimenkul danışmanlarının da gerek dünyada yaşanan genel yeniliklerden, gerekse işimizde kullanılabilecek teknolojik gelişmelerden haberdar  olmamız çok önemlidir.

Bu tip gelişmeler ve yenilikler bir taraftan hayatlarımızı kolaylaştırabilecekleri gibi, diğer taraftan da etkimizi ve gücümüzü arttırabilecektir.

1889 yılında artık dünyada icat edilebilecek hiçbir şeyin kalmadığını ileri süren Amerikan Patent Enstitüsü Başkanı Charles H. Duell’den bugüne geliştirilenleri bir düşünelim…

Hele ki son 20 yıl özelinde bilişim teknolojileri alanlarında yaşananları…

Bir taraftan geleneksel olarak etkisini sürdüren temel unsurları kullanmayı ihmal etmeden, işlerimize adapte edilebilecek tüm yenilikleri takip etmek hepimizin en temel sorumluluklarından olmalıdır.

ZEVK ALMAYA ÇALIŞMAK

Buradaki zevkten kastım sadece iş hayatında alınacak zevkler değildir.

Ne mutlu ki Konfüçyüs’ün söylediği iddia edilen “Sevdiğiniz işi yapın, böylece bir gün dahi çalışmış olmazsınız.” şeklinde bir mesleği olanlara…

Ya da Steve Jobs’un bir konuşmasında söylediği gibi “Bugün karşınızda olan tercihler ile hayatınızın son gününde yapmak isteyebilecekleriniz üzerine düşününüz çünkü tartının bir kesesine ölümü koyduğunuzda pek çok şeyin ne kadar anlamsız geleceğini göreceksiniz. İstemediğiniz şeyleri yapmak için ömrün çok kısa olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız.” sözleri üzerine saatlerce düşünmek gerekebilir.

Pek çok avantajı sayesinde dünyanın en güzel iş fırsatlarından birisi olsa da, gayrimenkul danışmanlığını da, dünya üzerindeki herhangi bir işi de aşkla, şevkle, zevkle yapmak zorunda değiliz.

O zaman bize düşen bu işin sağlayacağı imkanlar ve bizi ulaştıracağı nokta sayesinde nelerin zevkini sürebileceğimizi düşünerek motive olmaktır.

Kimse bize ölene kadar, özellikle de aynı tempoda bu işi yapmamızı söylemiyor. Zaten sistem kurmanın en temel amacı da burada yatıyor. Gün geçtikçe daha az çalışarak, daha fazla sonuç almak ve kazanmak.

Sayısını artırabileceğim temel beceriler üzerine kaleme aldığım beş yazınının birer çıktısını alıp, fırsat buldukça göz  atmanızı şiddetle öneririm; çünkü ne zaman, hangi becerinin hayat değiştirici olacağını bilemeyiz.

Yeni konularla, yeni yazılarımda görüşmek üzere…

İyi pazarlar, iyi haftalar…