CNN Türk'te yer alan habere göre; müvekkiller tarafından sıkça sorulan ve merak edilen konulardan biri de “boşanmada ev kime kalır?” sorusu oluyor. Boşanmanın iki türlü oluyor. Anlaşmalı boşanma sonrasında anlaşılacağı üzere eşler ortak evin kime kalacağıyla ilgili karar verilebilir. Bunu da mahkemeye bildirirler ve anlaşma metnine istinaden o evi anlaşan eş kullanmayı sürdürüyor.

Çekişmeli boşanmanın ardından ise olay çok farklı bir yere gidilebiliyor. Çekişmeli boşanmada genellikle hakimin sosyal statüsüyle ilgili özellikle kadının toplumdaki yeri ve aile kültürünün sürmesiyle ailenin dağılmaması özellikle velayet ve çocuk varsa genellikle bayandan yöne bir tasarrufta yer alıyor. Ancak edinilen mal veya mal rejimi kapsamında boşanma sonrasında açılacak dava ile evin kimde kalacağı çekişmeli boşanma sonrasında dava yoluyla belirlenebiliyor.

2002 senesi bu konu için bir milat olarak kabul edilmekte

2002 senesinden önce alınan mallar eğer özel bir sözleşme yapılmadıysa kimin adına kayıt ettirildiyse ona ait olmaktadır. Mal rejimi dediğimiz bu kanun çıkmadan önce, evin geçimini erkeğin sağladığı ve kadın çalışmadığı düşünüldüğünden mal varlığı genelde erkek üzerine yapılmaktaydı.

1 Ocak 2002 tarihi sonrasında yapılan tüm evliliklerde ve öncesi tarihli evliliklerde 2002 den sonra alınan mallar için yasal mal rejimi ‘Edinilmiş Mallara Katılım ‘ uygulaması geçerlidir. Yani eşler evlendikten sonra çalışıp aldıkları tüm mallar için , ortak hak ve tasarruf sahibi olur. 

Miras ya da bağış bu kapsama girmediği için bir ortaklık söz konusu olamaz

Eşler eğer isterlerse ‘ Mal Ayrılığı ‘ yapabilirler. Yani eşler Edinilmiş Mallara Katılımdan faydalanmak istemeyip mallarını ayırmak isterlerse , evlilik anında ya da sonrasında bir beyan düzenleyerek notere onaylatabilirler. Fakat bu konuda herhangi bir seçim  yapılmaz ise 1 Ocak 2002 tarihiyle yürürlüğü giren ‘ Edinilmiş Mallara Katılım ‘ yasal rejimi uygulanır.