Yazının başlığından benim yan gelip yatarak bir hayat sürmek ve bedavadan para kazanmaktan bahsetmeye çalışacağımı sanmayın.

Beni yakından tanıyanlar mümkünse 7 gün 24 saat çalışabilecek bir çalışma sevdalısı olduğumu bilirler. Yalnız bunun da yaşamın doğrularına pek uymadığını biliyorum.

Birincisi, ne iş yapıyor olursam olayım, hep yaşamak için mi çalışıyorum, çalışmak için mi yaşıyorum sorusunu kendime sormuşumdur.

İkincisi de, sahip olduğum en temel kaynaklar olan zamanım ve fiziksel performansımın hep aynı düzeyde, hatta hep artarak, devam etmesinin akıllıca olmadığını düşünmüşümdür.

Bu iki sorunsal beni karakterim, ailemden edindiğim ilk yaşam felsefeleri ve aldığım analitik eğitimler ile bir sistem kurmanın kaçınılmaz olduğu sonucuna ulaştırdı.

Bu yazıda vurgulamak istediğim bir pasif gelir akışı yaratmak değil, işimizin bizim fiziksel varlığımızdan bağımsız büyümesi…

Nasıl bugün Coca-Cola şirketi, kurucularının hala en baştaki gibi sadece kişisel satış çabalarıyla yoluna devam etmiyorsa, nasıl bugün dünyanın en büyük lojistik ve tedarik şirketlerinden Unilever birkaç kişinin performansı ile ayakta durmuyorsa, nasıl bugün yeni nesil hizmet sektörü şirketleri olan Yemeksepeti ya da Getir bireysel çabaların çok ötesinde sınırlara erişiyorsa; ben de işimizi bu bakış açısıyla kurmaya odaklanmak gerektiği kanaatindeyim.

Bireysel bir iş gibi gözükmekle birlikte, gayrimenkul danışmanlığında da bizim bireysel ve fiziksel varlığımızdan bağımsız ilerleyebilecek bir iş yapış sistemi kurmamız mümkün.

Gayrimenkul danışmanlığı mesleğinin temelinde değerleme, pazarlama ve müzakere süreçlerinin yattığını her fırsatta vurgularım.

Bir danışmana gerçekten para kazandıracak, başarı getirecek bu alanlardaki hizmetlerinin kapsamları ve kaliteleridir.

Uzmanlaşma yolu ile planlanan bir kariyerde başlangıçta yapılan bireysel çabalarımızı, zaman içerisinde bize başarıyı getirecek güncel bilgi akışını sağlayacak şekilde kurgularsak; belirli bir bölge ya da konu dışında, dağılmamıza 
neden olacak muhtelif gayrimenkul işleri ile ilgilenmezsek; hep aynı dili konuşan, aynı ortak paydalarda buluşan insanlarla vakit geçirir ve onların dillerine hakim olursak; geleneksel pazarlama kalemlerinde günü geldikçe sermayemizi ortaya koyarak kapsamımızı genişletir ve teknolojik imkanlardan faydalanarak hedef kitlemize ulaşabileceğimiz mecraları çoğaltabilirsek belirli bir zaman sonra neredeyse fiziksel olarak hiç çalışmamıza gerek kalmadan portföyler alabilir, satışlar ve kiralamalar yapabilir duruma geliriz.

Yukarıdaki paragraftaki anahtar kelimeleri bir kez daha sıralamama izin verin:

• Güncel bilgi akışı
• Dağılmamak
• Aynı dili konuşmak
• Geleneksel ve yenilikçi pazarlama yöntemleri
• Sermaye ile işin hacmini katlamak

Belki sadece haftada 1 gün ve 4 saatlik bir çalışmayla çok hızlı büyüyebilen bir iş kurabilmenin mümkün olduğuna inanmak ve bunu istemek de atılacak ilk adımlar olsa gerek…

Neticede Warren Buffett’ın da dediği gibi, “Uyurken para kazanmanın bir yolunu bulamazsak, ölene kadar çalışmak zorunda oluruz.”

Biz yokken bile çalışan bir sistem kurmak yolunda adım adım ilerlediğimiz günler dilerim.

Haftaya görüşmek üzere…