Türkiye, dert yumağı bir ülke! Adı sanı duyulmadık binlerce çeşit dert var. Bu problemlerden biri de hayalini kurdukları üniversitelere kayıt yaptıran üniversite öğrencisinin "kiralık ev" sıkıntısı…

Barınma sorunu her geçen gün katlanarak büyüyor.Ev kiralamak üzere internet sayfalarına veya asılı tabelalara göz gezdirdiğinizde çoğu zaman çeşitli kiracı tiplerine ev verilmeyeceğini gösteren yazılarla karşılaşmışsınızdır.

‘Sadece memura verilir’ ‘Çocuksuz aileye kiralık’ ilanlarına son dönemde ‘Yabancılara kiralık’ eklenmeye başladı.Bazen bu durumu fırsata çeviren düzenbaz ev sahiplerine rastlanabiliyor.

Bilhassa öğrenciyi yolunacak kaz görüp, kedinin bile yaşayamayacağı evlerin kirasını şişirebiliyor.

Bu memleketin çocukları müşteri değil, memleketin geleceğidir!  

Soru şu; bekara kız veriyorlar da neden ev vermiyorlar yahu! Ev kızdan daha mı değerli acaba? Kiraya vereceği evi kızı gibi görenlerin geleneği mi bu yoksa?

Bir taraf ‘’eğer bekarlar/öğrenciler kaldıkları evleri temiz tutsalar ve kirayı düzenli olarak ödeselerdi iş bu noktaya gelmezdi’’ diye fikir beyan ederken diğer taraf da ‘’biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz, bu ayrımcılık niçin?’’ diye sitem ediyor.

Biz burada şu haklı, şu haksız yönünde bir tavır sergilemeyeceğiz. Bu yazı sorunların çözümü yönünde hizmet etmek amacı taşımaktadır.

Mülk sahibinin il dışından gelen hiç tanımadığı birine evini kiraya vermek hususunda tereddüt etmesi normaldir. İyi bekarlar, öğrenciler olduğu gibi, eve hasar verenleri de göz ardı edemeyiz.

Fakat bütün bekarları da sorunlu görmek oldukça tehlikeli bir yaklaşımdır. ‘Bekara ya da öğrenciye ev vermem' demek suç teşkil ediyor.

Kiracıda ayrımcılık yapmak kanunen yasak ve cezası var.

TBMM’de 20 Nisan 2016'da oy birliğiyle kabul edilen bir tasarı, "Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu" ismiyle ve 6701 kanun numarasıyla yürürlüğe girmişti. 

Daha evvel yapılan bir şikayet başvurusu üzerine emsal karar bulunmaktadır. Başvurunun incelenmesi neticesinde TİHEK kurumu, medeni hal temelinde ayrımcılık yasağı ihlali nedeniyle sorumluya idari para cezası vermişti.

Benzer durumla karşılaşan herkes şikayetlerini internet üzerinden TİHEK'e yapabilir.  

Her dönem bu müzmin problem tekrarlanıyor, tekrarlanıyor, tekrarlanıyor...

Bir çift söz de Ankara’da yerleşik devlet ricaline. Üniversite sayısının çokluğu asla eğitim kalitesi ve seviyesinin üstünlüğünü belirlemez.

Barınma sorunu kentlerden daha fazla ilçelerde yaşanmaktadır. Şehirlerde alternatif konaklama imkanı varken, özellikle küçük ölçekli ilçelerde durum çok daha zordur.

Devlet yurtlarında kalma şansını yakalamayan gençler sokakta mı yatsın? Eğer bir ilçeye yüksek okul kazandırılmışsa aynı öğrenci nüfusu oranında yurt kontenjanı açılmalıdır.

Aksi takdirde başka illerden eğitim için gelen öğrencilerin yaşayacağı perişanlık eğitim başarılarına engel olacaktır.

Ayrıca fırsatçı kişilerin ortaya saçılmasının ve ev kiralarının yukarı zıplamasının yolu açılacaktır.  

Son söz; Dünyaya, insanlara sevgiyle bakın, onlar da size sevgiyle bakar. Eğitim hayat yaratmaktır! Ve bilin ki, öğrenci neredeyse, mutluluk oradadır. Öğrenciyi önemseyin…

Editör: TE Bilisim