Milliyet Gazetesi'nden Prof. Dr. Erol Ulusoy'un Yazısı...

Taşındığınızda iptal etmediğiniz abonelikler başınıza dert olmasın. Sizden sonraki kiracı, sizin iptal etmediğiniz abonelikten faydalandığı halde bedeli ödemezse sizi kötü sürprizler bekleyebilir.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 23 milyon hanenin 6 milyonu kirada. Bunlardan her yıl milyonlarcası başka bir eve taşınıyor.

Ayrıca her yıl yeni evlenmeler veya boşanmalar, yetişen çocukların iş için başka şehirlere taşınması gibi sebeplerle yeni kiracılar türüyor.

Bir de iş yerlerini hesaba katarsak, kiracı rakamının 10 milyona yaklaştığını söyleyebiliriz.

Her yeni kira sözleşmesi demek, yeni elektrik, su, gaz aboneliği demek. Hadi bazı yerleşim yerlerinde henüz şebekesi kurulmadığı için su ve gaz aboneliği olmasın.

Ama artık elektrik aboneliği olmadan hayat çekilmez. Ne iletişim kurabiliriz ne de asgari yaşam koşullarını tutturabiliriz.

Her yeni kiracının taşındığı yerdeki abonelikleri üzerine alması gerekiyor. Ama bazen evi boşaltan, tahliye eden eski kiracı bir şekilde ihmalkar davranıp aboneliklerini iptal etmiyor.

Yeni kiracı eve taşınıyor. Oh, ne güzel, yeni abonelik yapıp, bir yığın güvence parası vs ödeyeceğine eski kiracının aboneliği üzerinden elektrik, su ve doğalgaz tüketimine devam ediyor.

Bu durum sadece kiracı değişiminde yaşanmıyor. Bazen ev sahibi de içinde oturduğu evi kiraya verdiğinde, o da aboneliği iptal etmeyi ihmal ediyor ve kiracısı, ev sahibinin aboneliği üzerinden elektrik kullanmaya devam ediyor.

Yeni kiracı, taşındığı yerdeki başkası adına abonelikten yararlanıp ödemelerini zamanında yaparsa sorun çıkmıyor.

Ama “kazın ayağı öyle değil” misali, başkası adına olan abonelikten yararlanmasına rağmen tükettiği enerji, su ve gaz bedelini ödemeyen veya ödeyemeyenler de oluyor. Sonra da eski aboneyi kötü sürprizler bekliyor, hatta icradan doğrudan ödeme emri geliyor.

Düşünün, yıllarca kiracı olarak oturduğunuz yerden taşınmışsınız. Taşınırken, artık hangi sebepleyse aboneliklerinizi iptal etmemişsiniz.

Sonra tamamen unutmuşsunuz, yeni evinizde yeni bir hayat sürerken, birden bire siz ödeme emri tebliğ ediliyor ve binlerce TL elektrik borcunuzu ödemeniz isteniyor.

Elbette çok tatsız bir durum. Ama siz bu borçtan gerçekten sorumlu musunuz?

Başkasının borcu ama...

Beril Hanım, İstanbul Bahçeşehir’de 3 yıl kiracı olarak oturmuş. Sonra iş gereği Ümraniye’ye taşınmış.

Bahçeşehir’deki evi boşaltırken yeni kiracı, elektrik ve su aboneliğini birkaç hafta iptal ettirmemesini, evi boya badana yapacağını, bu esnada elektriğe ve suya ihtiyacı olacağını söylemiş.

Beril Hanım da merhametli, aboneliklerini bir hafta sonra iptal etmek üzere evi tahliye etmiş.

Ümraniye’ye taşınalı iki sene geçtikten sonra, bir gün Beril Hanım’ın kapısını tebligat memuru çalmış.

Elinde icra dairesinden gelen 7.800 lira elektrik borcu olduğunu ve 7 gün içerisinde ödemesi veya itiraz etmesi açıklamasını içeren bir ödeme emri.

Beril Hanım çok şaşırır. Çünkü faturalarını otomatik ödeme talimatıyla ödemektedir. Ödemediği bir faturası yoktur.

Fakat abonelik numaralarını karşılaştırınca, ödeme emrinde belirtilen aboneliğin Bahçeşehir’deki kiralık eve ait olduğunu anlar.

Hemen eski ev sahibini arar ve kiracısının bir yıl oturduktan sonra 6 aylık kira borcu bırakarak evden aniden çıktığını ve nerede olduğunu kendisini de bilmediğini öğrenir.

Beril Hanım bilinçlidir. Hemen avukatından hukuki danışmanlık alır.

Sonuç, Beril Hanım için pek iç açıcı değildir, çünkü Beril Hanım iptal ettirmediği abonelikten doğan borçtan sorumludur.

Birlikte sorumlu oldular

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararında, elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, evi veya işyerini tahliye etmiş olsa bile, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Yani sadece kullanmadığı elektrik borcundan değil, elektrik sayacına bir zarar verilmişse, ondan da sorumludur.

Buna göre, Beril Hanım önce elektrik borcunu kendisi ödeyecek, sonra da kendisinden sonra eve taşınan yeni kiracıya karşı fiili elektrik tüketicisi olarak ödediği elektrik tüketim bedelini rücu edecek.

Çünkü boşaltılan, tahliye edilen ev veya iş yerindeki abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, adına aboneliği iptal ettirmeden evi boşaltan kişi, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumludur.

Yani elektrik dağıtım şirketi kimi bulursa parayı ondan tahsil eder. Çünkü Yargıtay HGK kararında da abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abonenin de birlikte sorumlu olacakları açıkça belirtilmiş.

Sonuçta, aboneliklerinizin bulunduğu bir yerden taşınıyorsanız, bütün aboneliklerinizi iptal ettirmeniz, sizin yararınıza olacaktır. Aksi takdirde kullanmamanıza rağmen iptal ettirmediğiniz için sizin aboneliğiniz adı altında başkalarının tüketeceği elektrik, su ve doğalgaz bedellerinden, onları tüketen ile birlikte müteselsilen sorumlu olursunuz. Aman dikkat!

Elektrik dağıtım şirketinin de sorumluluğu var

Abonelik faturalarının uzun bir süre ödenmemesi nedeniyle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddesi ve abonelik sözleşmesi uyarınca elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi gereği elektriği kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesi elektrik dağıtım şirketleri bakımından da ortak kusur olarak kabul edilir.

Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 35’inci madde, zamanında ödenmeyen borçlardan dolayı yapılacak ikinci bildirimde, ödeme için en az 5 işgünü süre verilmesini şart koşmaktadır. Elektrik dağıtım şirketi bu bildirimleri yapmamış ve elektriği kesmemişse artık gecikme zammı ve faiz talep edemez, sadece tüketim bedelini isteyebilir.

O halde elektrik, su, doğalgaz gibi dağıtım şirketleri, abonelerinin belirli bir dönem daha tüketim bedellerini ödememeleri halinde hizmet vermeyi kesmeleri gerekmektedir. Aksi halde, hizmetin kesilmesi gereken süreden sonra tüketilen enerjinin veya suyun bedeline ceza zammı eklenemeyeceği gibi, faiz de işletilemez.

Ancak bu durum elbette, hizmetin kesilmesi gereken tarihten sonra tüketilen enerji tüketim bedeli borcunu ortadan kaldırmamaktadır. Olsa olsa abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirmektedir.

Editör: TE Bilisim