Büyük Marmara Depremi’nin yıldönümü olan geçtiğimiz ay, yetkililerce konut sahibi bireylere oturdukları konutları depreme dayanıklı hale getirmeleri hatırlatıldı, ayrıca konut sahiplerinin deprem ve doğal afetlere karşı yaptırmaları gerekli olan zorunlu deprem sigortasının (DASK) önemi bir kez daha vurgulandı.

Bununla birlikte son günlerde, konut sahibi kişilerin DASK yanında konut sigortası yaptırmalarının da önemine dikkat çekiliyor.

DASK ve konut sigortaları hakkında sorularımızı yanıtlayan Gulf Sigorta Konut Sigortaları ve Özel Müşteriler Grubu Teknik Direktörü Birsen Çakır, konut sahibi kişilerin deprem ve doğal afetlere karşı sadece DASK yaptırmalarının yeterli olmadığını ve ilave olarak konut poliçesine de ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Sel ve fırtına da büyük çaplı hasarlara yol açıyor

Günümüz iklim koşulları ve yapılaşma durumu göz önüne alındığında deprem dışında kalan sel, fırtına, kar ağırlığı gibi afetlerin de eskiye oranla daha büyük çaplı hasarlara neden olduğunu hatırlatan Çakır, “DASK kurumunun limitleri, artan piyasa şartları ve evlerin özel dekorasyonları varsa yetersiz kalıyor. Gulf Sigorta olarak, DASK poliçesi sonrasında konut sigortası ürünlerimizle bina ve eşyalar için depreme karşı tam koruma sağlıyoruz” dedi.

Çakır, DASK poliçesi yanında konut sigortası yaptırılmasının tüketiciye avantajları konusunda şunları söyledi:

“DASK kurumu, piyasa inşaat maliyet şartlarına bağlı olarak birim maliyetleri ve sorumlu olacağı en yüksek sigorta bedelini belirliyor. Bina inşaatlarında kullanılan malzeme, işçilik, özel dekorasyonlar, genel şartlarda yazılan ilave kıymetler DASK bedeline dahil edilmiyor.

Ev eşyalarının da depremlerde zarar görmesi sebebiyle, bina konusu içine giren tüm kıymetleri sigortalamak için ev sahiplerinin ‘ihtiyari konut sigortası’ satın alması, hasarlarını sigorta poliçesi kapsam ve limitleri dahilinde karşılamalarını sağlıyor.”

DASK’A SEL, FIRTINA, HORTUM TEMİNATLARI DA DAHİL OLMALI

Gulf Sigorta Konut Sigortaları ve Özel Müşteriler Grubu Teknik Direktörü Birsen Çakır, “DASK’ın hedefi olan yüzde 100 penetrasyon oranına ulaşmak için önerileriniz nelerdir?” sorumuza da şu yanıtı verdi: 

“1999 yılında yalnızca 500 bin civarında olan deprem teminatlı konut sayısı, bugün itibarıyla 11 milyona yaklaştı; Türkiye genelinde DASK sigortalılık oranı ise yaklaşık yüzde 54’e ulaştı. Halkın bilinçlenmesini sağlamak ve geçmişte yaşanan maddi ve manevi kayıpları unutturmamak adına dijital mecralarda, televizyonlarda, okullarda yeni nesillere zorunlu deprem sigortasının önemini anlatmak geniş kitlelere bu hususta ulaşmayı sağlayacak.

Küresel iklim değişikliğinin sonuçlarını yaşayan ve deprem fay hatları üzerinde bulunan bir ülke olmamız sebebiyle doğal afetler gün geçtikçe daha sık ve etkili şekilde yaşanır hale geldi. Son yıllarda yaşanan sel felaketleri, fırtına, hortum, yıldırım çarpması gibi doğal afetlerin sonuçlarını da kapsayan teminatların eklenmesiyle sigortalıların mağduriyetleri giderilebilir.”

Editör: TE Bilisim