Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, hafta sonu dört meslektaşımla birlikte beni de sohbete davet etti. Tahmin edebileceğiniz gibi tek konu deprem ve depreme hazırlık oldu.
Bakan Kurum, deprem bölgesinin yeniden inşası ile ilgili hazırladığı projeleri anlattı. Kurum şehir merkezlerinin tekrar planlandığını, ayrıca rezerv alanlara da yeni konutlar yapılacağını anlattı.
Kurum, afet bölgesinde 319 bin konutun rezerv alanlarda planlandığını, bu konutların 78 bini için sözleşme yapıldığını, 42 bin konutun temelinin atıldığını söyledi.
Murat Kurum’la konuşurken, sürekli konudan konuya geçmemek mümkün değil. Çünkü çok sayıda projesi var. Kimi deprem bölgesi ile ilgili, kimi daha önceden yapılan çalışmalarla ilgili, kimi de İstanbul için dosyasında olan projeler.
Fakat ben özellikle siyasi tartışma konusu da olan, depremzedelere yapılacak yeni konutların ödemesini sormak istedim.
Yani, yapılan evlerin depremzedelere maliyeti ne kadar olacak?
Bakan Kurum, yapılan konutların altyapı giderlerinin ve arsa maliyetinin hak sahiplerine yansıtılmayacağını, devlet tarafından sübvanse edileceğini söyledi ve anlattı: “Bu durumda maliyetin yüzde 50-60 kadarlık bir bölümü karşılanmış oluyor. Geriye kalan kısmı da iki yıl geri ödemesiz 18 yıllık faizsiz kredilendiriliyor. Yani tüm ödeme kolaylıkları sağlanıyor. Tıpkı İzmir ve Elâzığ depremlerinde olduğu gibi.”
İzmir ve Elâzığ’daki evler için depremzedelerin aylık ne kadar taksit ödediklerini sordum. Doğrusu aldığım yanıt beni şaşırttı.
Elazığ’daki depremzedelere 2+1 daire 180 bin liraya, 3+1 daire 210 bin liraya mâl olmuş. Bunun karşılığı faizsiz ve iki yıl geri ödemesiz 18 yıllık kredi çıkartılmış. Hak sahipleri ayda 950 lira taksitle ödeme yapıyorlarmış.
Aynı koşullarda İzmir depremzedelerine 2+1 daire 160-180 bin liraya, 3+1 daireler ise 220-260 bin liraya mâl olmuş. İzmir’deki depremzedeler de bakanlığın verdiği bilgilere göre daire tipine göre 740 lira ya da 830 lira aylık taksitle kredilerini geri ödüyorlarmış.
Bu arada elbette İstanbul üzerine de konuştuk. İstanbul’un depreme hazırlanması konusunda Bakan Kurum, her iki yakada 500’er bin konuttan oluşan iki uydu kent planlandığını söyledi. Fakat bu konu üzerine konuşurken, özellikle İstanbul nüfusunun artmaması için göçün engellenmesinin şart olduğunu da vurguladı.
Beş yıl içinde başlanıp bitirilecek bu çok büyük projenin, AK Parti’nin 14 Mayıs seçim beyannamesinde de yer aldığını söyledi.
Fakat bu sohbette farkettim ki deprem gerçeği hem devletin hem de siyasetin merkezinde. Birçok plan, proje ve hatta seçim vaadi depreme göre planlanıyor.
