Faiz oranları ve döviz kuru dalgalanmaları sektörün yönünü belirliyor. Faiz artışları, konut kredisi faizlerini etkileyip konut satın almayı zorlaştırırken, döviz kuru dalgalanmaları özellikle yabancı yatırımcı satın alımlarına yön veriyor.

PwC'de yayınlanan bir makalede, “yaygın ekonomik belirsizliğe rağmen 2021'in küresel gayrimenkul sektörü için rekor kıran bir yıldı, küresel ticari satış hacimlerinin 2020 toplamını yüzde 59 ve 2019'da gözlemlenen bir önceki zirveyi yüzde 22 oranında aşmıştır. Bu olağanüstü faaliyet düzeyi, konut ve sanayi mülklerine yönelik dünya çapındaki talebin yanı sıra, çoğu küresel pazarda gözlemlenen emlak getirisi ile faiz oranları arasındaki primden kaynaklanmıştır.” denilmektedir.

Görüyoruz ki emlak faaliyetleri uygun şartları bulduğunda hızla hareketlenmeye başlıyor. Ülkemizde ve tüm dünyada Covit 19 dönemini durgun geçiren emlak sektörü Türkiye'de 2021 yılında toparlanma sürecine girdi. Ancak henüz oturmamış dengeler, küresel ekonomik krizlerin etkisi, devam eden Ukrayna- Rusya savaşı nedeniyle istikrarlı bir ivme yakalayamadı.

2022’de pandemi sürecinin sona ermesiyle alıcılar taleplerini yeniden gündeme aldı. Şirket finansal belirsizlikler nedeniyle daha yavaş hareket ettiler. Türkiye'de finansal kırılganlıklar ve dalgalanmalarla durma noktasına gelen gayrimenkul işlemleri, artan evlilikler, doğumlar ve göçlerle yeniden hareketlenmeye başladı. Bu süreç Türkiye'de her yıl 1 milyon kullanılmayan konuta talep yarattı, 2022 bu sebeplerle sektör daha hareketliydi. Diğer yandan biliyoruz ki 2022’de pandemi görünürde bitmiş olsa da ekonomik etkileri devam etti. 

Türkiye’de Gayrimenkul Sektöründe 119 Bin Kişi Çalışıyor

Tüm değerlendirmeleri süzdüğümüzde ise gayrimenkul sektörünün faiz oranlarından daha yüksek getiri sağladığı ve bu nedenle daima cazip bir yatırım aracı olduğu bir gerçektir. Sektörde bitmeyen hareketlilik ekonomiyi canlandırmaya ve sektöre kazandırmaya devam ederken, sektörün aktörleri danışmanlara da ciddi bir gelir kapısı aralamaktadır. Tüik verilerine göre sektörde çalışan sayısı, yaklaşık olarak Mayıs 2022 de 108 bin den Mayıs 2023 de 119 binlere yükseldi.

Gelecek Beklediğimizden Daha Hızlı Dizayn Oluyor

Sektörün yakın geleceği hakkında görüyoruz ki ilerleyen teknoloji, yeni kuşağın talepleri, yenidünya düzeni, değişen iklim koşulları, doğal afetler sektörün dinamiklerini temelden sarsacak.  Dünya Ekonomik Forumu'nun Gayrimenkul Topluluğu, gayrimenkulün geleceği için bir vizyon geliştirdi: “binaların konfor sağladığı, en beklenmedik olaylara karşı donanımlı olduğu, insanların sağlığını desteklediği ve tüm toplum için uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğu bir gelecek” olarak açıkladı. Yenidünya, iklim koşulları, yeni kuşakların tercihleri, teknolojik gelişmeler ve ulaşılan imkânlar, talepleri daha itinalı inşa edilmiş konutlara çevirecek. Yapılarda sürdürülebilirlik ve yeşil binalar her geçen gün önem kazanıyor. Daha tasarruflu enerji kullanan ve çevre dostu yeşil binalar, hem maliyetleri düşürmek hem de çevre kirliliğini azaltmak açısından hızla talep görmeye başladı. 

Bugün her alanda teknoloji, gücünü hissettiriyor. Her gün yeni bir gelişmeyle karşımıza çıkan dijitalleşme, akıllı cihazların, artık her birey tarafından kullanılıyor olması sektörün yönünü buraya doğru çiziyor. Şimdi gayrimenkuller sanal olarak ve çevrimiçi görüntüleme teknolojileri ile kolayca gezilip, mülk arayanlar daha hızlı ve kolay şekilde mülke ulaşıyor. Teknolojik devrimi, yapay zekâ ve sanal gerçeklik uygulamalarının emlak sektöründe kaçınılmaz olacağı aşikâr. Bu dijitalleşme hızı gelecekte, sektörel olarak ta insan gücüne olan ihtiyacı azaltama yönünde etkileyecek faktör olarak karşımıza çıkıyor. 

Tek Çare Hızlı Bir Adaptasyon

Emlak sektörünün ekonomi içinde ki yerini koruması ancak teknolojik gelişmelere uyum sağlamakla mümkündür. Kurumsal olmayan şahıs firmaları büyük yatırım gerektiren bu adaptasyonu sağlayamayacak ve hızla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.  Global ekonomik gelişmeler, küresel ve lokal ekonomik krizler, gezegenimizde artık sıkça meydana gelen afetler sebebiyle sektörde ki markaların pazarlama stratejileri, finansal planlamaları ve risk yönetimi konularını hızla gündemlerine almalarını kaçınılmaz kılıyor.

MABEL KURUMSAL EMLAK ZİNCİRİ Olarak Sektörde Uzun Soluklu Kalmak ve Değer Yaratmak İsteyen Girişimcilerin Yanındayız

Robin Sharma’nın dediği gibi “Yarını iyileştirmenin tek yolu, bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir.” Biz MABEL olarak 2016 da çıktığımız bu yolda tecrübelerimizden çok şey öğrendik. Sektörde değer yaratmak ve uzun soluklu yer almak isteyen işletme ve şahısların, finansal- yönetsel ve organizasyonel olarak güçlü MABEL Kurumsal Emlak Zinciri ile kendiişlerini kurmalarına olanak sağlıyoruz.  2016 da, yüzde 100 yerli sermaye ile marka yolcuğuna çıkmış ve bölgesinde lider emlak markası konumuna yükselmiş bir marka olarak sektöre girmek isteyen şahıs ve işletmelere bugün ve gelecek için tüm gücümüzle destek olmaya devam edeceğiz…

Çanakkale’de Arsa Yüzde 700 Kazandırdı Çanakkale’de Arsa Yüzde 700 Kazandırdı

Suat NURDEMİR 
Yönetim Kurulu Başkanı
MABEL KURUMSAL EMLAK ZİNCİRİ


 

Editör: TE Bilisim