Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun Yazısı...

Önce bu muafiyetin ne olduğuna bakalım:

Sıfır oranında emlak vergisi avantajı sadece tek konutu olanlar için tanınıyor. İki ayrı konutu olanların her iki konutu için de emlak vergisini ödemesi gerekiyor.

Brüt 200 metrekareyi aşmayan emeklilerin adlarına kayıtlı tek konutları için tanınan vergi avantajı için emekli maaşından başka bir gelirin olmaması şartı da aranıyor.

BELEDİYELER: MUAFİYET İPTAL EDİLİR

Belediyeler ise emeklilerin devremülklerini “ikinci konut” gibi değerlendiriyor. Emlak vergisi muafiyetlerini iptal ettikleri gibi vergi cezası da kesiyorlar.

Devremülkleri olduğu için sıfır oranında emlak vergisi muafiyetleri iptal edilen emeklilere sonunda mahkemeden iyi haber geldi.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, bir emekli vatandaşın davasında tek meskeni dışına bir devremülk hissesi olduğu için emlak vergisi muafiyetinin kaldırılması ve emlak vergisi alınması işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti.

Mahkeme, devremülklerin “ikinci konut” olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayarak, bu konudaki tartışmayı da noktaladı. Önce bu davanın nasıl açılıp kararın nasıl alındığına bakalım:

HACİZ BASKISI İLE ÖDEDİ

İstanbul’da yaşayan, bir tek meskeni olan K.B. adlı emeklinin emlak vergisi muafiyeti Bodrum’da devremülkü olduğu gerekçesiyle Beşiktaş Belediyesi’nce kaldırıldı.

Emlak vergisi muafiyeti kaldırılan K.B.’ye, üzerine bir de vergi ve ceza ihbarnameleri düzenlendi. K.B., haciz baskısı nedeniyle Beşiktaş Belediyesi tarafından kesilen bu cezaları ödedi.

İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI

K.B, devremülk hakkına sahip olmanın emlak muafiyetini kaldırmayacağını yıllardır savunan gayrimenkul hukuku uzmanı avukat Prof. Dr. Etem Saba Özmen’e başvurdu.

Özmen kanalı ile Beşiktaş Belediyesi aleyhine dava açtı. Avukat Özmen, Bodrum’da müvekkili adına kayıtlı gayrimenkul olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle emlak vergisi muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin Beşiktaş Belediyesi’ne ait işlemin iptalini talep etti.

MAHKEMEDEN RET: MESKEN DIŞINDA DEVREMÜLKÜ VAR

İstanbul 12. Vergi Mahkemesi, 18 Mayıs 2022’de davayı reddetti. Mahkemenin ret kararında şöyle denildi:

“Davacının tapu kayıtlarına göre tek mesken dışında 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57. maddesinde tanımlanan ‘mesken olarak kullanılmaya elverişli’ devremülk niteliğinde bir adet taşınmazda hisseli mülkiyete sahip olduğu, bu durumda Kanun’da emlak vergisi indirimi için şart koşulan tek mesken şartını taşımadığı dikkate alındığında, davacının emlak vergisi muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı. Davanın reddine.”

İSTİNAFA TAŞIDILAR

Avukat Özmen, ret kararını İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesi’nde istinafa taşıdı.

Özmen istinaf başvurusunda, davacının başka bir taşınmazının bulunmadığını, sadece devremülk hakkının bulunduğunu, devremülk hakkının taşınmaz niteliğinde olmadığını savunarak, usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istedi.

Özmen, devremülk hakkının, tatil amaçlı olarak taşınmaz payına yönelik kurulan bir hak niteliğinde olduğunu, ikinci bir taşınmaz niteliği taşımadığını da savundu.

İSTİNAFTAN İDARE MAHKEMESİ KARARINA İPTAL

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesi, 24 Şubat’ta, avukat Özmen’in istinaf talebini haklı buldu. Beşiktaş Belediyesi’nin, davacı K.B.’nin emlak vergisi muafiyetini kaldıran idari işlemini oybirliği ile ve kesin olarak iptal etti. (Esas no: 2022/1133, Karar no: 2023/842.)

YARGI KARARI NE DİYOR

Tek meskenleri olduğu için sıfır oranında emlak vergisi muafiyetinden yararlanan ve devremülkü olan veya devremülk sahibi olmak isteyen tüm emeklileri ilgilendiren kararda özetle şu değerlendirmeler dikkat çekti:

“Bakılan davada, uyuşmazlık, davacının devremülk hissesine sahip olması nedeniyle, mesken olarak kullandığı dava konusu taşınmazı yönünden sıfır oranlı bina vergisi istisnasından yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesine ilişkindir.

SÜREKLİ GELİR ELDE EDİLEN KONUT DEĞİL

Devremülk hakkı, hak sahibine, mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümden yılın belirli dönemlerinde istifade etmesine olanak sağlayan mülkiyete bağlı bir irtifak hakkı olup, devremülk hakkına konu yapı veya bağımsız bölümünden hak sahibinin, sürekli bir konut olarak yararlanması veya sürekli bir gelir elde etmesi mümkün değildir.

EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİNİN KALDIRILMASI HUKUKA AYKIRI

Dolayısıyla, davacının devremülk nitelikli bağımsız bölümde hissesinin bulunması nedeniyle Emlak Vergisi Kanunu’nun yukarıda yer verilen 8’inci maddesinde yer alan istisna şartlarını taşımadığından bahisle emlak vergisi muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 12. Vergi Mahkemesi’nce verilen 18/05/2022 gün ve E: 2021/667, K: 2022/1217 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline.”

EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR

Gayrimenkul hukuku uzmanı Dr. Etem Saba Özmen’e, kararı ve olası sonuçlarını sordum. Kararın tek meskeni olan milyonlarca emekliyi ilgilendirdiğini ve emsal niteliği taşıdığını belirten Prof. Özmen, bakın ne dedi:

“İstanbul Bölge İdare Mahkemesi çok büyük bir haksızlığı ortadan kaldırdı. Bölge İdare Mahkemesi kararında da vurgulandığı gibi devremülkler sürekli oturulan ve kira geliri getiren konutlar değildir.

Bir evi olan emeklinin sadece devremülkü var diye emlak vergisi muafiyetinin kaldırılması hukuka aykırıdır. Bölge idare mahkemesi de bizi haklı buldu.

FAİZİYLE ALABİLİRSİNİZ

Emsal karar sonrası devremülkü olduğu için emeklilik muafiyeti kaldırılan vatandaşlarımız haciz baskısı altında emlak vergisi ve ceza ödemesi yaptılarsa; tahsil edilen bu paraları ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iade alma imkânı yakaladılar.

DAVA AÇABİLİRSİNİZ

Davacı ile benzer durumdaki mağdur emekliler de bulundukları yer idare mahkemelerine emsal karar ışığında dava açarak, belediyelerinin emlak vergisi muafiyetlerini iptal eden kararlarını kaldırtabilirler.

Belirttiğimiz gibi belediyenin kestiği cezaları ödedilerse bu paraları yasal faiziyle geri alabilirler. Ancak esas olan belediyelerin basiretli idare niteliği ile hareket ederek emsal karar niteliği taşıyan bu kararla kendisine başvuru yapan emeklilerin dava açmasına fırsat vermeden ödenen tutarları iade etmesi gerektiğidir.”

Editör: TE Bilisim