Doğrusu bu düşünce bir tek okuyucumun fikri değil, ikinci evliliğini yapacak kişilerin çoğunun aklında olan bir problem. Ancak akıllarda şu fikir var, sanki:

“İkinci eşim, benimle mallarım için evleniyor.” Oysa eşler arasında sevgi bağı olmazsa o evlilik yürümez ki. Evlilik çok özel bir birlikteliktir. Dolayısı ile araya sırf maddi menfaat girerse o evlilik yürümez.

Kimler Emlak Vergisi Ödemez? Kimler Emlak Vergisi Ödemez?

Bunun için de kanunlarımız mirasta eşe özel bir yer vermiştir. Örneğin, evlatların miras payının yarısı saklı yani dokunulmaz paydır ama eşin payının tamamı saklı paydır.

Şimdi okuyucumun ikinci evliliğini yaptığında vefatı halinde mirasçı olarak eş ve çocukları kalacağı için eş, malvarlığının dörtte birine sahip olacak, geri kalanı çocukları arasında eşit paylaşılacaktır.

İşte bu durumda eşin sahip olacağı dörtte bir dokunulamaz paydır. Mesela vasiyetname yaparak, eş bu paydan mahrum edilemez.

Ancak bir ihtimal var, miras bırakacak olanla, mirasçı birbiri ile sözleşme yapabilir. Bu mirastan feragat sözleşmesidir. Taraflar karşılıklı olarak imzalayacakları bir sözleşme ile mirastan peşinen feragat edebilirler.

Bu halde de soru şu: Daha evliliğin başında, hayatını paylaşacağın müstakbel eşine, “Gel benimle anlaşma yap, mirasım sana kalmasın” demek evlilik için nasıl bir sonuç doğurur?

“Benimle malım için evleniyorsun, sana mal, mülk yok” gibi algılanıp duygular farklı yönlere gider mi? İyi düşünmek lazım.

Editör: TE Bilisim