Okuyucumun anlattığı olay normal şartlarda geçerli bir sözleşme. Bir kimse ölene kadar bakma sözleşmesi yapabilir.

Bu sözleşme ile bakılan kimse ya sözleşme sırasında malvarlığını bakım borçlusuna devreder veya ölümünden sonra devrini ön görür.

Bu tip sözleşmeler geçerlidir. Okuyucumun anlattığı olayda, bakım talep edenin akıl sağlığı da yerinde görülüyor.

Bu kısım tamam. Bir de böyle bir olayda saklı payı olan mirasçılar devreye girebilir ama yine okuyucumun anlattığında görülen o ki bu kimsenin saklı payı olan mirasçısı da yok.

Dolayısıyla bakım borçlusu sözleşme gereği, kendisine bırakılan mallara sahip olacak. Bu anlattığım genel anlamda ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin uygulaması.

Anlatılan olayda muris muvazaası iddiası var. Bu iddianın gerekçesi önemli ama açıklanan aile tablosunda böyle bir işlem yapılabilir görünüyor. Okuyucum ‘Sonuç ne olur?’ diye de sormuş.

Bir dosyanın içeriği görülmeden sonuç hakkında akıl yürütülemez. Dolayısıyla okuyucuma genel durumdan söz ettim, özel nedenlerin varlığı elbette değişik bir sonuç ortaya çıkarabilir.

Açılan davada ileri sürülen iddiaların ne olduğunun bilinmesi gerekir. Ancak hukuk sistemimizde ölünceye kadar bakma sözleşmeleri geçerli sözleşmelerdir.

Editör: TE Bilisim