Herkese merhabalar, iyi pazarlar.
Hem gayrimenkul danışmanlığı özelinde hem de genel anlamda girişimcilik hikayelerinde insanların önündeki en büyük tuzakları sıralamaya devam edelim.
Aslında sizlere sayabileceğim tuzakların sayısı belki 10’u, belki 20’yi bulabilir ancak bu yazı serisinde EN TEMEL, EN YAYGIN ve EN TEHLİKELİ üçüne değinelim istedim.
Gelelim bu yazıdaki tuzağımıza…
Bir ofiste birden çok gayrimenkul danışmanının faaliyet gösterdiği, ülkemiz emlak ofisleri sisteminde sektöre giren her yeni girişimci, kendisinden öncekilere bakarak ne yapması gerektiğini anlamaya çalışır.
Doğrudur, markalarda, ofislerde çeşitli oryantasyon programları, temel eğitim içerikleri ve tecrübe paylaşımı etkinlikleri planlanmaktadır.
Doğrudur, Türk Ticaret Kanunu’na göre her bir girişimci bir “basiretli tüccar” olarak aldığı kararların yaptığı faaliyetlerin olumlu ya da olumsuz tüm sorumluluklarını taşır ve sonuçlarına katlanmak zorundadır.
Doğrudur, sektöre giren kimseye ne bu işte başarılı olacağının ne de kendisine sahip çıkılacağını hissedeceğinin garantisi verilemez.
Ancak, herkes kendi ticari kariyerinden sorumlu ise, yıllar içerisinde ulaşacağı noktanın hesabını bir tek kendisine vermek zorundaysa; çevresindeki ve sektörde TANIDIĞI İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞUNUN YAPTIKLARINI YAPTIĞI İÇİN BAŞARI OLACAĞI KONUSUNDA KENDİSİNİ KANDIRMASI EN BÜYÜK HATALARDAN, EN BÜYÜK TUZAKLARDANDIR.
Sektöre yeni giren insan sayısı, sektördeki toplam faal danışman sayısı üzerinden tüm markaların reklam yaptığı bir sistemde; sektöre giren her 100 kişiden 80’ninin en geç 2-3 sene içerisinde sektörden koptuğu, kalan kişilerin %80’inin de vasat bir performanstan yukarı çıkamadığı bir ortamda çevremizdekilerin yaptıklarına bakarak nereye ulaşabiliriz bence bir daha düşünmemiz iyi olabilir.
İsmini duyduğumuz, başarılı bildiğimiz pek çok danışmanın da bizim sahip olmadığımız, geçmiş iş hayatlarından, sosyal çevrelerinden, eğitim tecrübelerinden ve kalıtsal imkanlarından bu işte ne kadar faydalandığını da göz ardı etmememiz gerekir.
Tüm bu istatistikî yaklaşımlara baktığımızda aslında işimizde çoğunluğun yaptığını gördüğümüz, duyduğumuz ya da sandığımız faaliyetleri yaparak varacağımız tek bir istikamet var gibi gözüküyor: BAŞARISIZLIK, HAYAL KIRIKLIĞI, UMUTSUZLUK…
İşimizin dışındaki dünyada da geçerli genel iktisadî ve ticarî doğruları bulmaya çalışmak, GÜNLÜK HAYATIMIZDA TERCİH ETTİĞİMİZ MARKA VE ÜRÜNLERİN BAŞARILARININ ARDINDA YATAN TEMEL FAALİYETLERİ ANLAMAK en temel amacımız olmalıdır.
Sizi temin ederim ki, ticarî dünyaya bu gözle baktığımızda fark edeceğimiz ilk konu; ÖZGÜN OLMAKTIR, başkalarının yapmadığı bir şeyler yapmaya çalışmaktır.
Birer gayrimenkul danışmanı olarak bizlere düşen de çevremizdeki meslektaşlarımız ne yapıyorsa bakmak, gözlemlemek ve sonrasında TAM TERSİNİ YAPMAKTIR.
Çünkü pek çok büyük insanın bizlere söylediği gibi “EKONOMİDE ÇOĞUNLUK HER ZAMAN HATALIDIR.”
İnsanlar FSBO aramaları mı yapıyor, SİZ YAPMAYIN!!!
İnsanlar etki çevresine mi odaklanıyor, SİZ YAPMAYIN!!!
İnsanlar ofislerinde konforlu alanlarında çok mu vakit geçiriyor, SİZ YAPMAYIN!!!
İnsanlar çekimler, videolar, sosyal medya paylaşımları ve dijital pazarlama amaçlı onlarca saat ve binlerce TL mi harcıyor SİZ YAPMAYIN!!!
İnsanlar sürekli sonuçlarını değiştirmeyecekleri şeylerden mi yakınıyor; SİZ YAPMAYIN !!!
Yukarıdaki son madde üzerine haftaya kaleme alacağım bu yazı dizisinin son bölümünde görüşmek üzere…