Kentsel dönüşüm süreçlerinde sıkça yaşanan "iletişim kopukluğu" ve "prosedür karmaşası" bu kez Beylikdüzü Gürpınar Mahallesi’nde, Çamlık Sitesi’nde sahneye çıktı. Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle "çürük raporu" alan 10 katlı binada, ev sahipleri ve müteahhit firma dönüşüm süreci için anlaşmaya vardı. Ancak binadaki tek bir kiracının direnişi, dönüşüm sürecindeki yasal boşlukları ve mağduriyet algısını yeniden gündeme getirdi.
Hayalet Binada Yaşam Mücadelesi
Binada yaşayan 39 aile, riskli yapı tespiti sonrası evlerini tahliye etti. Ancak eşi, 5 yaşındaki çocuğu ve 75 yaşındaki babasıyla yaşayan kiracı Fatih Şölen, binayı terk etmemekte kararlı. Kapı ve pencereleri sökülen, adeta bir şantiyeye dönen binada yaşamaya çalışan Şölen, gerekçe olarak "maddi imkansızlıkları" ve "resmi süreçteki belirsizlikleri" gösteriyor.
Şölen, binada henüz resmi bir yıkım kararı olmadığını iddia ederek; "Belediyeden aldığım bilgilere göre henüz bir yıkım ruhsatı başvurusu yok. Müteahhit ve yıkım firması ise işi hızlandırmak için bizi çıkarmaya çalışıyor. 'Çık git, paran arkandan gelecek' diyorlar ama ben bu oyuna gelmeyeceğim. Buradan giden insanların mağdur olacağını bildiğim için haklarım garanti altına alınmadan çıkmıyorum" ifadelerini kullandı.
100 Bin TL'lik Destek Tartışması
Krizin odak noktasında ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın "Yarısı Bizden" kampanyası kapsamındaki 100 bin TL'lik kiracı tahliye desteği yer alıyor.
Kiracı Şölen, belediye yetkililerinin kendisine "Yıkım ruhsatı çıktıktan sonra başvuru yapacaksın, 90 günlük tahliye süresi içinde paran yatacak" dediğini, ancak müteahhidin bu süreç tamamlanmadan kendisini çıkarmak istediğini belirtiyor. Şölen, "Yasal haklarımın peşindeyim. Şu an binada söküm yaparken su borularını patlattılar, elektrik açık, su akıyor. Bu şartlarda bizi yıldırmaya çalışıyorlar" diyerek tehdit edildiğini de öne sürdü.
Yönetim ve Müteahhit: Yıkım Değil, Söküm Yapıyoruz
İddiaların odağındaki bina yönetimi ve firma yetkilileri ise sürecin hukuka uygun işlediğini savunuyor. Binanın eski yöneticisi Mürge Güler, iddiaları reddederek şunları söyledi:
"Toplantılar yapıldı, 'Yarısı Bizden' kampanyasına başvuruldu ve onaylandı. Herkes çıktı, sadece bir kiracı maddi durumu gerekçe göstererek çıkmıyor. Şu an binada yıkım yapılmıyor; sadece hırsızlık olaylarına karşı boş dairelerdeki kombi, musluk gibi maddi değeri olan eşyalar sökülüyor. Kimseyi mağdur etme gibi bir amacımız yok, binamız çürük ve bir an önce yenilenmesi gerekiyor."
Uzman Gözüyle Durum
Bu olay, kentsel dönüşümde "Yıkım Ruhsatı" ile "Riskli Yapı Tahliyesi" arasındaki süreç farkının kiracılar ve malikler arasında nasıl bir güven bunalımına yol açabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, kiracıların tahliye desteklerinden faydalanabilmesi için riskli yapı tebligatlarının ve tahliye sürelerinin resmi kanallarla netleştirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
