Hizmetler sektörü ekonomik gelişim süreci içerisinde ülkelerde sanayi sektörünün gelişiminin belirli bir aşamaya gelmesinden sonra ortaya çıkmıştır.

Bizim ülkemizde yaşanan ise, Korkut Boratav hocamızın da konuşmalarında belirttiği erken sanayisizleşme süreciyle birlikte hizmetler sektörünün hak ettiği aşamadan çok önce ulusal ekonomideki payının çok yükselmesidir.

Ülkemizdeki hizmetler sektörü, toplum belirli bir zihinsel, eğitimsel ve pratik olgunlaşmaya erişmeden karşımıza çıktığı için; kazandığından fazlasını tüketmek veya kazanamayacağından çekinerek tüketmek istememek şeklinde özetleyebileceğimiz bir kıskacın içerisine sıkışmıştır.

Faaliyette bulunduğumuz gayrimenkul danışmanlığı iş kolu da hizmetler sektörünün en uç örneklerinden birisini teşkil etmektedir.

İnsanların canlarından ve sevdiklerinden sonraki en değerli varlıkları olan gayrimenkullerinin el değiştirmesi, pek çok insan için hayatlarında tek kalemde yaşadıkları en büyük ticari (alış-veriş) faaliyettir.

Aynı zamanda tek kalemde hizmet bedeli olarak ödenen en yüksek bedelleri de yine gayrimenkul danışmanlığı sektöründe görmekteyiz.

Sektörümüzü temsil etmekte olan pek çok kişinin profesyonel hizmet sunma kalitesinden bihaber olması gibi bazı eksikleri olsa da, bunu hizmet almaya hazır bir kitlenin de ülkemizde çok sınırlı olduğu gerçeği ile birlikte ele almamız gerekir.

Bir tarafta düşük kalitede hizmet sunan danışmanlar ile çalışmak istemeyen hizmet alma kültürü olan insanlar, diğer tarafta yüksek kalitede hizmet sunabilecek gayrimenkul profesyonelleri ile hizmet alma kültürü çok düşük seviyede olan kişiler işimizdeki en zor eşleşmeleri oluşturmaktadır.

Bu şekilde bir yanlış eşleşme yaşanmaması adına, kendi sunmakta olduğu danışmanlık hizmetinin kalitesine güvenen ya da yüksek kalitede hizmet sunmayı amaçlayarak sektöre giren kişilere aşağıda sıraladığım dört maddelik sürecin ışık tutacağı kanaatindeyim.

1- İnsanların en çok talep edeceği ve ihtiyaç duyacağı temel hizmet standartlarını belirlemek ve bunları aşama aşama devreye sokarak dört dörtlük bir gayrimenkul danışmanlığı hizmeti paketi oluşturmak

2- Diğer tüm kriterlerden bağımsız olarak, hizmet alma kültürüne sahip kişilerin daha çok bulunduğu bölge ve mülk tiplerini belirlemek

3- Hedef kitlenin belirlenmesi ile bu kitleye hangi iletişim kanalları üzerinden ulaşılabileceğini tespit etmek ve bu kanalları fiyat-performans oranlarına göre önceliklendirmek

4- İşin temelinde menfaatten önce ilişki kurmak ve geliştirmek olacak şekilde tüm temel iletişim kanallarını kullanarak söz konusu pazarlama planını belirlenen kitle üzerinde sürekli ve sistemli bir şekilde uygulamak

Karşımıza çıkan neredeyse her on kişiden birisinin gündeminde anlık olarak bir gayrimenkul konusu olduğunu istatistiksel bir vakadır.

Bizlere düşen bu kitlenin içerisinde hizmet alma kültürüne sahip olanlarını seçebilmek ve bu kişilerle bir daha kesintiye uğratmaksızın kaliteli ilişkiler kurmak ve geliştirmek olmalıdır.

Herkese ulaşmaya çalışmak yerine; hizmet alma kültürüne sahip kişilere, yüksek kalitede hizmet sunduğunuz günler dilerim.

Haftaya görüşmek üzere…