Ev kiralarına yüzde 25 zam sınırı, 1 Temmuz’da sona eriyor. Yeni bir düzenleme yapılmaması durumunda ev sahipleri kira fiyatını eskiden olduğu gibi tüfe oranına göre belirleyecek. Durumu fırsat olarak gören çoğu ev sahibi ise şimdiden kiralık boş dairelerini emlakçılardan çekmeye başladı. 6 Şubat’ta meydana gelen ve birçok ilde büyük tıkımlara sebep olan deprem felaketinin ardından vatandaşların çevre illere göç etmesiyle hali hazırda konuta duyulan ihtiyaç artmıştı. Emlakçılar uygulamanın bitmesi halinde ilerleyen süreçte yüzde 70’e varan kira artışlarıyla karşı karşıya kalınacağını belirtti. “TÜFE oranı ortalamasıyla yapacaklar” Mevcut uygulamanın devam etmesi gerektiğini ifade eden Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, “Devlet tarafından belirlenmiş konutlarda kira artışı yüzde 25, iş yerlerinde tüfe oranında biraz daha yüksek kalıyordu bu gelecek aylarda bitecek. Bundan sonra da muhtemelen yine eski tefe tüfe oranına ortalamasıyla yapacaklar. Bu yine yüksek çıkacak yüzde 72-73’lerde, şuanda. Bu sorun oluşturur. Neden oluşturur çünkü gerek pandemide, gerek depremden sonra ciddi bir konut üretilmedi. Konut ihtiyacı oldu kentimize her yıl 18-19 bin civarında öğrenci geliyor, keza kamu görevlileri geliyor talebi fazla oluyor ve göç talebi fazla olan bir kentiz sanayi kentiyiz, dolayısıyla talep gören bir kentiz. Kiralıklara çok ciddi talepler var, bu talepler karşılanamıyor. 3 bin lira kira olan bir yerde yüzde 25 arıtış sona erecek. Bundan sonraki süreçte ne olacak 3 bin lira kira veren vatandaş yüzde 75 ile kira artış oranı olacak. Asgari ücretin 8 bin 500 lira olan ülkede en düşük kiralar 5 bin lira civarında oluyor merkez ve yakın yerlerde. Bu bizim düşüncemiz önerimiz bunu ilgili kurumlara da aktardık mutlaka semtine, bölgesine ve binasının özelliklerine göre kira oranları belirlenmeli” dedi. “Maalesef toplum olarak fırsatçı zihniyetle hareket ediyoruz” Kira fiyatlarının konutun özelliklerine göre belirlenmesi gerektiğini belirten Hacıoğlu, “Hep şöyle bir kanaat oluyor, konut fiyatlarını konut üreten inşaat firmaları artırıyor. Kiralıkları da emlak ofisleri, emlakçılar arttırıyor aslında öyle değil burada en çok mağdur olan da bizleriz. Biz tarafları anlaştırıyoruz diyoruz ki işte bu gayrimenkulü biz sattık, örneğin 1 milyon TL’ye sattık, anlaşma yapılıyor kaparo veriliyor. Gayrimenkul alacak kişi altınını bozduruyor krediye başvuruyor, satan kişi vazgeçiyor ben '100-150 bin lira daha fazla istiyorum' diyor. Sizin dairenizin metre karesi büyümedi, özelliği artmadı veya deniz manzaralı bir yere taşımadınız dairenizi. Bu gibi durumlarda aslında mağdur olan bizleriz. Herkes için söylemiyorum bunu bireysel mal sahipleri, maalesef toplum olarak fırsatçı zihniyetle hareket ediyoruz, bu oluşmamalı” diye konuştu. “1 Temmuz’da bitecek olan yüzde 25’lik artış, kira oranlarını biraz daha artırır” Fırsatçılara gün doğacağının altını çizen Hacıoğlu, “Devlet tarafından kamu bankalarında bir kampanya başlatıldı. Hemen gayrimenkul fiyatları yukarıya çıktı. Aslında burada Ticaret Bakanlığı'nın denetiminde, bakanlık bu dönem daha fazla bir araştırma daha fazla detay çalışması yaptı. Çok fazla fahiş fiyat arttıranlara ceza kesti, işlem uyguladılar bu dönem fiyatlar çok fazla artmadı. 6 Şubat'ta çok büyük bir deprem afeti yaşadık, sadece kentimize değil bütün Türkiye’de tarla arsa vasfında olan gayrimenkullerin fiyatları da arttı Gayrimenkulde ciddi bir artış var, bu artıştan mutlu değiliz, gayrimenkul almak hayal oldu. 1 Temmuz’da bitecek olan yüzde 25’lik artış, kira oranlarını biraz daha artırır. Fırsatçı mal sahipleri ya da gayrimenkullere aracılık yapan kişiler bunu fırsat bilip, arttırılacaklarını düşünüyorum. Çünkü otomobilde olsun gayri menkulde olsun başka bir sektörde olsun piyasa oturmuşsa belki çok yukarıya çıkmayabilir ama aşağıda inmez bundan sonra bu haliyle stabil şekilde devam eder” şeklinde konuştu.