Sanah'tan Melih Altonok'un Yazısı...
Yıllık yüzde 25 kira artış sınırlamasının bu enflasyonist ortamda dar gelirli kiracıya soluk aldırdığı kesin.
Vatandaş artan diğer harcama kalemlerini düşük kira artışıyla sübvanse ediyor.
Örneğin, uygulamanın başladığı Temmuz 2022'de asgari ücret 5 bin 500 liraydı, şimdi ise 11 bin 400 lira.
Ne var ki her alanda fiyatlar artarken yalnızca kira gelirlerinin sınırlandırılması, pandemide zaten oynaklaşmaya başlayan emlak piyasasının tüm dengesini altüst etti.
Geçen sene 5 bin liraya kiraya verilen evler şimdi 20 bine, 30 bine ilana koyuluyor.
Birinin 2022'de asgari ücretiyle oturabileceği bir evi, maaşına yüzde 110 zam yapılmasına rağmen bugün tutması imkânsız.
Daha da kötüsü, ev sahipleri uğraşmamak için evini kiraya vermek istemiyor. Resmi verilere göre İstanbul'da boş tutulan konut sayısı 700 bin.
Çıkan kavgaları, sosyal dokuya verdiği zararı saymıyorum.
Peki ne yapılmalı?
Uzun vadede pek çok kalem sayabiliriz. Ancak önce akut bir müdahale şart.
Eskiden olduğu gibi enflasyon oranında artışa geri dönülmesi, kârdan zarar etmenin telaşıyla yangından mal kaçırmaya çalışan ev sahiplerinin paniğini dindirebilir.
