Yazılı Sözleşme Yerine Sözlü Anlaşma
Hâlâ birçok kiracı ve ev sahibi, sözlü anlaşmaya güveniyor. Ancak yazılı bir belge olmadan tarafların haklarını ispatlaması oldukça güç. Türk Borçlar Kanunu’na göre kira sözleşmeleri yazılı yapılmasa da geçerli kabul ediliyor; fakat mahkemeye taşınan bir durumda sözlü anlaşmalar delil niteliği taşımıyor.
Kira Bedeli ve Ödeme Şeklinin Belirtilmemesi
Sözleşmede en önemli unsur kira bedeli. Buna rağmen hâlâ kira miktarı net yazılmayan, ödeme tarihleri ve yöntemi (banka havalesi, elden ödeme vs.) belirtilmeyen sözleşmeler yapılıyor. Bu durum, hem tahliye davalarında hem de kira artışlarında ciddi belirsizliklere neden oluyor.
Depozito Konusundaki Yanlışlar
Depozito, en çok tartışma yaratan konulardan biri. Ev sahipleri bazen üç kira bedelinden fazla depozito talep ediyor veya bu parayı kendi hesabında tutuyor. Oysa kanuna göre depozito en fazla üç kira bedeli olabilir ve kiracının açacağı bir vadeli banka hesabında saklanmalıdır. Depozitonun iadesi de ancak kira süresi bittikten ve evde hasar olmadığı tespit edildikten sonra mümkündür.
Yan Giderlerin Belirsizliği
Apartman aidatı, bakım, onarım, çevre vergisi gibi giderlerin hangi tarafça ödeneceği çoğu sözleşmede açıkça yazılmıyor. Sonuç olarak ev sahibi “kiracı ödemeli”, kiracı ise “ev sahibinin sorumluluğu” diyerek karşı karşıya geliyor. Hukuka göre “kullanım giderleri” kiracıya, “ana yapı bakım ve onarım giderleri” ise ev sahibine aittir.
Tahliye Şartlarının Belirtilmemesi
Tahliye davaları son dönemde en çok görülen uyuşmazlıklar arasında. Ev sahibi, tahliye sebeplerini kanunen ileri sürebilse de sözleşmede bu şartların yazılı olmaması tarafların işini zorlaştırıyor. Örneğin, “satış durumunda tahliye”, “kiracının ödeme gecikmesi” veya “konut ihtiyacı” gibi maddelerin açıkça yazılması ileride çıkabilecek sorunları engelliyor.
Kira Artış Oranının Yanlış Belirtilmesi
Sözleşmelerde hâlâ “kira artışı TÜFE’nin üzerinde yapılır” veya “taraflar istediği gibi artırır” gibi hükümler yazılıyor. Ancak Borçlar Kanunu’na göre konut ve çatılı işyeri kiralarında artış oranı, 12 aylık TÜFE ortalamasıyla sınırlıdır. Bu sınırı aşan hükümler geçersizdir.
Noter Onayının İhmal Edilmesi
Kira sözleşmesinin geçerli olması için noter onayı şart değildir. Ancak uzmanlar, noter huzurunda yapılan sözleşmenin her iki taraf için de daha güvenli olduğunu, olası uyuşmazlıklarda kesin delil niteliği taşıdığını vurguluyor.