EMLAK GÜNDEMİ

Kiracı Çıkarken Evi Boyatmak Zorunda mı?

Ev sahipleri ile kiracılar arasında en çok tartışılan konulardan biri: Tahliye sırasında evi boyatma zorunluluğu var mı?

Ev sahipleri ve kiracılar arasında en sık tartışılan konulardan biri, kira sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte kiracının evi boyatıp boyatmak zorunda olup olmadığıdır. Boya masrafı kimin sorumluluğunda? Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Yargıtay kararları bu konuda yol gösterici nitelikte hükümler ve içtihatlar barındırıyor.

Kanun ne diyor?

Türk Borçlar Kanunu’nun 334. maddesine göre kiracı, kiralananı sözleşme sonunda teslim aldığı durumla geri vermekle yükümlüdür. Ancak kanun aynı maddede önemli bir istisna getiriyor: Kiracı, sözleşmeye uygun kullanımdan kaynaklanan olağan eskime ve bozulmalardan sorumlu tutulamaz. Bu hüküm, yıllar içinde kullanılan bir evde boyanın solması, duvarlarda küçük çiziklerin oluşması veya tavanlarda renk değişmesi gibi doğal yıpranmaların kiracıya yüklenemeyeceği anlamına geliyor.

Diğer yandan TBK’nın 317. maddesi, kiracının olağan kullanım için gerekli temizlik ve küçük bakım masraflarını karşılamakla yükümlü olduğunu düzenler. Ancak bu, tüm boya masraflarının kiracıya ait olduğu şeklinde yorumlanmaz. Günlük temizlik ve küçük onarımlar kiracının sorumluluğundayken, kapsamlı boya işleri genellikle kiraya verene aittir.

Yargıtay’ın yaklaşımı

Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, bu konuda daha da netleştirici bir rol oynamıştır. Yüksek Mahkeme’ye göre:

Sözleşmede açıkça hüküm yoksa kiracının tahliye sırasında evi boyatmak zorunda olmadığı kabul edilir.

Olağan kullanım kaynaklı yıpranmalar kiracının sorumluluğu değildir. Boya solması, hafif izler veya yıllara bağlı renk değişimi gibi durumlarda boyama masrafı ev sahibine aittir.

Hor kullanım varsa durum değişir. Duvarlarda çok sayıda çivi, uygunsuz tadilat izleri, aşırı kirlenme veya duvarlara zarar verecek davranışlar tespit edilirse kiracı, boya masraflarını karşılamakla yükümlü tutulabilir.

Sözleşmeye eklenen özel hükümler dikkate alınır. Eğer kira sözleşmesinde “kiracı tahliye sırasında evi boyatacaktır” şeklinde açık bir madde varsa, mahkeme bu hükmü geçerli sayabilir. Ancak bu maddenin kötüye kullanımını engellemek için bilirkişi incelemeleri de önemlidir.

Pratikte neler yapılmalı?

Kiracı açısından en önemli nokta, eve taşındığı anda evin mevcut durumunu belgelemektir. Fotoğraf ve video çekmek, teslim tutanağı düzenlemek olası ihtilaflarda güçlü delil niteliği taşır. Böylece tahliye sırasında ev sahibinin haksız taleplerine karşı somut kanıt sunmak mümkün olur.

Ev sahipleri içinse tahliye anında kiralananı incelemek ve gördükleri eksiklikleri derhal yazılı olarak kiracıya bildirmek önemlidir. Kanun ve uygulamada, kiraya verenin inceleme ve bildirim yükümlülüğü bulunduğu kabul edilir. Aksi hâlde daha sonra ileri sürülen taleplerin reddedilmesi mümkündür.

Depozito konusunda da hassasiyet gerekir. Depozitodan yapılan kesintilerin yalnızca kiracının sorumlu tutulabileceği zararlarla sınırlı olması gerekir. Olağan yıpranmalar için depozitodan kesinti yapılması hukuka aykırı sayılabilir.

Kiracının evi boyatmak zorunda olup olmadığı, somut olaya göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel kural şudur:

Kiracı, olağan kullanım sonucu meydana gelen boya eskimelerinden sorumlu değildir. Ev sahibi yalnızca hor kullanım veya sözleşmede açık hüküm bulunması hâlinde kiracıya boyama masrafı yükleyebilir.

Yargıtay’ın bu konudaki kararları da kiracıların lehine bir çizgi ortaya koymaktadır. Bu nedenle hem ev sahipleri hem de kiracılar, kira sözleşmesini düzenlerken boyama ve tadilat konularını net bir şekilde belirlemeli, girişte ve çıkışta evin durumunu belgelemelidir. Böylece uyuşmazlıkların önüne geçmek ve gereksiz davalardan kaçınmak mümkün olacaktır.