İnşaat Maliyetleri Yükseliyor
TÜİK verilerine göre, Nisan 2025’te inşaat maliyet endeksi:
- Bir önceki aya göre %1,67,
- Bir önceki yılın aynı ayına göre ise %22,69 oranında arttı.
Alt kalemlere bakıldığında;
- Malzeme endeksi aylık bazda %2,01, yıllık bazda %18 artış gösterdi.
- İşçilik endeksi ise aylık %1,07, yıllık %31,82 yükseldi.
Bu veriler, özellikle işçilik maliyetlerindeki çift haneli yıllık artışın sürdüğüne işaret ederken, genel maliyet baskısının da devam ettiğini ortaya koyuyor.
Atakan Bakılan: “Müteahhitler Neden Kâr Edemiyor?”
İnşaat Mühendisi Atakan Bakılan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, artan maliyetlerin sektöre etkisini net bir tabloyla ortaya koydu. Bakılan, özellikle arsa payının konut fiyatları üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekti.
Bakılan’ın değerlendirmesine göre:
- Bugün konutlarda brüt metrekare başına birim inşaat maliyeti ortalama 30.000 TL civarında.
- Bu da 100 m² bir dairenin yalnızca inşaat maliyetini 3 milyon TL seviyesine çıkarıyor.
- Şehir merkezine yakın konumlarda arsa sahiplerine genellikle %50 kat karşılığı oranı teklif ediliyor. Bu oranla, arsa dahil toplam maliyet 6 milyon TL’yi buluyor.
- Sonuç olarak, bu şartlarda inşa edilen bir konutun metrekare başına maliyeti yaklaşık 60.000 TL oluyor.
Bakılan, bu düzeyde bir maliyete rağmen piyasada bu fiyatın altında satışa sunulan konutların zararına satıldığını vurguluyor.
Arsa Payı Fiyatı Belirliyor
Konut üretiminde en kritik maliyet kalemlerinden biri arsa payı. Aynı örnekte, eğer kat karşılığı oranı %25 seviyesinde olsaydı, toplam maliyet 6 milyon TL yerine 4 milyon TL olacaktı. Bu da metrekare başına maliyeti 60.000 TL’den 40.000 TL’ye düşürecekti.
Bu fark, arsa sahipleri ile yapılan anlaşmaların konut satış fiyatı üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sektör Yol Ayrımında
Artan maliyetler, yüksek arsa payları ve talep daralması nedeniyle pek çok müteahhit ya yeni projelere mesafeli yaklaşıyor ya da maliyetin altında satış yaparak kârlılığını kaybediyor. TÜİK verileri ve saha gözlemleri, sektörün sürdürülebilirlik açısından ciddi bir sınavdan geçtiğini gösteriyor.