İşte Burcu Ilgın'ın o yazısı...
Uluslararası bir emlak firmasında gayrimenkul danışmanı olan Ahmet Temel, İstanbul Beylikdüzü'nden dünya çapındaki satış kotasını aşmış. Dikkatinizi çekerim "Dünya kotası!" Tabii ki bu başarı bir de ödül getirmiş.
Ama ne ödül, akıllara ziyan! Herkesin tahminlerini, hayallerini aşan hatta dünyayı aşan bir ödül. Hazırlanın açıklıyorum: Uzay yolculuğu!
Evet bir Türk'ün ilk kez uzay yolculuğu yapmasının üstünden sadece 2.5 ay geçti. Emlak danışmanı Ahmet Temel ise yıl sonunda Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever'in ardından uzaya gidecek üçüncü Türk olacak.
Birçok aşamadan oluşan uzaya gidiş serüveninde hazırlıklara başlayan Temel, uzaktan eğitim programını bile tamamladı. Haziran ayında Amerika'da yüz yüze eğitimlere gidecek olan Temel, her şey yolunda giderse yıl sonunda uzay gezisine katılan ilk Türkler arasında yerine alacak.
Ahmet Temel, uzaya gitmenin çocukluk hayali olduğunu söylemiş. Bence Temel'in uzaya gitmesinden daha önemli bir şey varsa "İnsan isterse başaramayacağı şey yok", "Hiçbir şey için geç değildir", "Asla vazgeçme" mesajları.
Bir düşünün hayaliniz uzaya gitmek. Normalde kendine böyle bir hedef belirleyen biri mühendislik, uzay bilimleri gibi bölümler tercih ederek akademik yoldan gider ve bir şekilde astronot olmaya çalışır. Ama rüzgar onu bir şekilde emlak danışmanlığı sektörüne doğru sürüklemiş.
O yılmayıp rüzgarı da arkasına alarak hedefine doğru hızla ilerlemiş.
Ahmet Temel'in hayatı ve hedefe ilerleyiş biçimi anaokulundan başlayıp üniversiteye kadar okutulacak bir kitap olmalı. Olmalı ki kimse karamsarlığa kapılmasın, kimse "ben yapamam" demesin!